BİR AN... AŞK ANI
Hep oradan geçerdim yolu kısaltmak için.Suyun gecenin sessizliğinde akışı ,ayın yüzeyinde ahenkli süzülüşü , söğüt ağacının dalını sevgiyle okşayan suyun şırıltısı beni büyülüyordu. Büyülenip kalmışken orada öylece, kuru bir dal parçasının üzerine basılıp kırıldığında çıkardığı çıtırtıyla irkildim.Bir hayal belirmişti karşımda .Gülüyordu bana .Öylece bakakaldık bir süre .Ne suyun sesini duyabiliyor nede ayın aksettiği görüntüyü görebiliyordum.Sadece onun yüzünü görebiliyordum.Çevresi kapkaranlıktı sanki.Gözlerimi alamıyordum güzelliğ karşısında. O kadar tatlı gülüyordu ki ,masallarda anlatılan peri kızı bu olmalıydı.Bu düşünceler hızlıca geçti aklımdan.Elimi uzattım dokunmak istedim.Yanaklarını avuç içlerime dayadı. Bir tenin dokunuşu değilde sadece bir sıcaklık hissetmiştim parmak uçlarımda.Birden etrafımdaki hareketleri hissetmeye başladım.Suyun tatlı tatlı akışını duyuyordum artık.Bir an ayın görüntüsü takıldı gözlerime .Dalgalanıyordu kuru yaprak misali suyun üzerinde. Gitme dediğimi hatırlıyorum nefesim kurumuştu .Bir şeyler kopup gitti sanki içimden .Sönükleşti o parıldayan yüz karşımda.Ürperdim aniden.Kendime geldim.Beynim oyun mu oynamıştı bana .Yoksa aşık mı olmuştum bir peri kızına.Her şey bir hayaldi belki ama ya kırılan kuru dalın sesi.
Günlerce takıldım bu hayalin peşine .Hep aynı yerde oturdum saatlerce.Gelmedi bir daha .Gelmedi peri kızı o suyun başına.
Aradan yıllar geçti unutmadım ben peri kızını.Aşk yorgunu olunca orada dinlenirim .Belki gelir diye oturur onu beklerim.