alıntıdır
TARİHİMİZDE MAYIS AYI
18 MAYIS 1944: KIRIM TÜRKLERİ’NİN TOPYEKÜN SÜRGÜNÜ
Türk Milleti bir bütündür. Misak-ı Millî sınırlarımız dışında kalan soydaşlarımızın yaşadığı acılar da yakın tarihimizin bir parçasıdır.
Kırım Türkleri, 1441 yılında Hacı Giray’ın önderliğinde devletlerini kurdular. 1454 yılında Fatih Sultan Mehmed Han’ın desteği ile Cenevizlileri yendiler. Osmanlı Devleti’nin himâyesinde tam 300 yıl huzur ve güvenle yaşadılar. Moskova’ya seferler düzenlediler, Rusların korkulu rüyâsı oldular. Osmanlı Orduları ile savaşlara katıldılar, zaferlere müşterek imzalar attılar.
Rusya’nın gelişme politikalarını uygulamaya koyduğu dönemlerde Osmanlı Devleti güç kaybediyordu. Diğer taraftan, Kırım’da taht kavgaları vardı. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım, Osmanlı’dan kopartıldı, bağımsızlaştırıldı. 1783’te ise Kızıl Ordu Kırım’ı işgal etti. Kırım Türkleri, gruplar hâlinde Ak Topraklar olarak adlandırdıkları Anadolu’ya ve o dönemde Osmanlı toprağı olan Dobruca’ya göç ettiler. 1900’lü yılların başında göç edenlerin sayısı 1,5 milyon, Kırım’da hayat mücâdelesi verenler ise 300.000 kişi idi. İkinci Dünya Savaşı’na kadar ve savaş yıllarında Kırım Türkleri, tükenişin eşiğine gelmişti. Müslüman ve Türk düşmanı kızıl diktatör Stalin, Kırım Türkleri’nin savaş sırasında Almanlarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle top yekûn sürgün kararı aldı. Karar, 18 Mayıs 1944’te uygulandı. 423.100 kişiden oluşan Kırım’ın Türk nüfusu, hayvan taşınmasında kullanılan tren vagonlarına, patates çuvalı istif eder gibi dolduruldular. 57.000 kişi 0 – 5 yaş arası çocuk, 68.000’i, 60’ın üzerinde yaşlı insanlardı. Yolculuk sırasında 195.371 kişi öldü. Hayatta kalabilenlerin % 3’ü, varış noktasındaki yerleşim yerlerinin olağan üstü kötü şartlarına dayanamayıp hayatlarını kaybettiler.
Sürgün hayatı tam bir işkence idi. Kırım Türkçe’siyle konuşanlar, şarkı-türkü söyleyenler en ağır şekilde cezalandırılıyordu. 23 Nisan 1978 günü, Musa Mahmut isimli bir Kırım Türkü, soydaşlarına yapılan işkenceleri protesto etmek için kendisini yaktı. Musa Mahmut’u yakan ateş, Kırım Türkleri’nin şuurlarındaki bağımsızlık, hürriyet ve vatan aşkının meş’alesi oldu. Bir dizi toplu gösterilerden sonra vatan Kırım’a dönüş hakkını elde ettiler. Ata yurduna dönebilenlerin sayısı 260.000 kişi. Onlar Kırım’ı yeniden Türkleştirme ve Müslümanlaştırma gayreti içerisindeler. Bir o kadarı daha; sürgün yeri olan Sibirya, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’da, Ukrayna Cumhuriyeti’nin kabul kararını bekliyor.