Bulgaristan küçüklüğüne karşın yüzyılı aşkın bir süredir yapılan onbinlerce türkü derlemesiyle bölgesel farkları, halk çalgılarının çeşitliliği ve çok sayıda dahi müzisyeni ile inanılmaz bir hazinedir. Hıristiyanlık öncesi Pagan geleneklerin ve arkaik şarkı formlarının hala capcanlı ayakta durduğu ülkede şarkı söylemede kadınlar açıkça öndeler. Halk müziği icralarında genellikle erkekler çalar, kadınlar söyler.
Zengin dans geleneği pek çok otantik toplulukça korunup dünyanın pek çok ülkesine taşınmaktadır. Bulgar folklorunda kadınların kendi aralarında söyledikleri "sedenka" şarkılarının ve çalışırken ya da çalışmanın ardından söylenen hasat şarkılarının büyük bir önemi vardır. Bunun dışında ağırlıklı olarak Osmanlı yönetimi yıllarıyla bağlantılı çete şarkılarında da bol miktarda rastlanır.
Rodop ve Pirin dağlarında yaşayan Pomaklar bugün geleneklerini korumaya gayret etmektedirler. Orta Rodoplarda yaşayan pomakların müziğinde gayda ve kaval ağırlıklı bir önem taşır. Mesta ve Pirin bölgesi pomaklarının müziğine ise daha geniş bir enstrüman yelpazesi eşlik eder. Ancak her iki durumda da temel unsur gaydadır.
Dağlık Rodop bölgesinin halk müziği geleneği diğer bölgelerden farklıdır. Şarkı ve dansların hemen hepsine Rodoplar'a özgü, Bulgaristan'daki en büyük boy gayda olan "kabagayda" eşlik eder. Yine şarkı ve danslarda Rodoplar dışında görülmeyen pentatonik gam görülür. Yiğitlik temasının en yaygın olduğu bölge burasıdır. Erkek şarkıcılardaki heybetli ve davudi söyleme özelliği dikkat çeker.
100 Kabagayda Topluluğu her yaz hala Rodop dağlarını büyülü tınılarıyla doldurmaktadır. Şarkıcılar Georgi Çiligirov, Rumen Rodopski ve Valya Balkanska Bulgaristan dışında da iyi tanınmaktalar.