Author Topic: II.Balkan savaşı sırasındaki göçte çekilen sıkıntılar  (Read 14422 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Offline Rahmie

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 1981
  • Gender: Female
2.BALKAN SAVAŞI SIRASINDAKİ GÖÇTE ÇEKİLEN SIKINTILAR

”Kaçırılan bir kız çocuğunun gerçek hikayesi”

Hepimiz değişik bir şekilde, farklı bir hikaye duymuşuzdur. 1912 yılındaki 2. Balkan Savaşı sırasındaki göçlerde birçok aile birbirini kaybetmiştir.  Bazıları birbirini bulabilmiş, bazıları ise  o günden sonra birbirini bir daha hiç görememişler. Bu da o dönemden kalan gerçek bir yaşantının hikayesi...

1912 yılında  Bulgaristan’ın Nevrokop bölgesinde pomakların yaşadığı bölgeler bir kaosa dönüşmüş... Bir çoğumuzun büyükleri o dönemde bir kaçış ve kurtuluş için yola çıkmışlar. Bazıları daha iyi, bazıları daha kötü durumda. Kimileri tüm malı ile, kimileri de daha az malıyla yola çıkmış..

Pirin dağlarında Breznitsa isimli bir köy vardır. Orası benim memleketim.. Mükemmel bir doğaya sahiptir. Orayı çok severim. O gün, o köyden bir aile olan Selime ve Bayram Madjarovi’ler az çok eşyalarını bir atın üzerine koyarak yola çıkmışlar. Selime o yıllarda genç bir kadınmış.. Ailenin iki kızları varmış. En büyüğü 6 yaşındaki Sale’yi (Saliha) elinden tutarak, ikincisini yani daha küçüğünü ise -benim babannem Adile’yi- sırtında ve bir tanesini de yüreğinde taşıyormuş.. O da daha sonra dünyaya gelen Fatme...

Bu yorucu yollarda onların yanından at arabalı komşu köyden tanıdık bir aile geçiyormuş. Çocuklara yardım etmek istemişler ve yanlarına binmelerini söylemişler. Selime’nin  yanındaki bazı komşular da ”ver” deyince o da kabul etmiş ve yolda yürüyen 6 yaşındaki küçük Sale’yi yanlarına vermişler.  ”Daha sonra mola yerinde buluşuruz” diyerek, kızı arabaya bindiririp oradan uzaklaşmışlar.

Gün geçmiş, ancak iki mola yerinde de bu araba hiç bir yerde ortaya çıkmamış. Oradan uzaklaştıkları gibi bir daha onları hiç görememişler.

Çocuğu arabasına alan ailenin kendi çocukları yokmus !

Bizim köyden bir çok aile Kavala’ya kadar gelmişler.  Oraya vardıklarında deniz çok dalgalıymış. Görüyorlar ki, bazı tekneler denize açılınca -“katu carupki sa ubrastaa” dedikleri gibi- denizde dalgaların arasında kayboluyorlarmış. Belli bir süre bekledikten sonra bazıları  geriye dönme kararı vermişler.  Çaresizlikten, belki de açlık ve parasızlıktan, herkes kendisine göre bir nedenle geri dönmeye karar verip yola çıkmışlar. Döndüklerinde köy yakılmış, ama insanlar her şeye yeniden başlamışlar. Bazı ailelerin tümü geriye dönememiş. Bunlardan biri de Sale va Bayram Madjarovi ailesiymiş...

Geri döndüklerinde aramaya devam etmişler. Komşu köyleri gezmişler. Ama hiç bir yerden bir haber alamamışlar. Seneler geçmiş Adile ve Fatme genc kız olmuşlar. Bir gün Yunan tarafından misafirler gelmişler.. Bir tesadüfle Adile’yi görünce yaşadıkları yerde bir ailenin ona çok benzeyen bir kızı olduğunu haber vermisler. Ancak aile elbette o zamanlar yurt dışına çıkamıyormuş. O yüzden oradan buradan haber almaya çalışmışlar. En sonunda ulaştıkları habere göre, Yunan tarafından gelen misafirlerin söyledikleri ailenin Türkiye’ye göç ettiğini öğrenmişler.

O günden bugüne bunca yıldır ailemizde hala bir umut ve bekleyiş arada bir uyanıyor. Acaba bizim kaçırılan halamızın bir çocuğu veya torunu varmı ?   Varsa acaba nerede ?  Yunanistan’da mı, Türkiye’de mi?  Biliyoruz ki, bizim kanımızdan birileri bir yerlerdedir. Ama nerede? Onların bizlerden acaba hiç haberi varmı?

İşte bu sadece bizim ailemizin hikayesi...

Eminim hepimizin buna benzer yada farklı hikayeleri vardır.

Yardimci olan arkadaslara tesekkurler!
 

Ziyaretçi

  • Guest
  Gerçekten insan olupta yüreği burkulmayan yok heralde.. can acıtıcı .. nedensa Savaşlarda kazanan hep bir taraf yada gurup olurken savaşın kaybedeni masum insanlar olmuş.. yüreğinde böyle acılarla yaşama dönmeye çalışmışlar..şartlar..
  Çok tşk ederim Rahmiye böyle güzel bi hikayeyi bizlerinde anlamasinda emeğin olduğu için.

Offline salihbozkurt22

  • Member
  • **
  • Posts: 26
  • Gender: Male
bizim dedelerimizin söylediğine göre yunanistan drama şurdilva köyünden 1924,te mübadele göçmenleri. trenle uzunköprüye gelmişler.uzunköprü ve meriç,ten yer göstermişler meriç karahamza köyüne yerleşmişler. köyümüz eski bir rum köyüdür.köyümüz tamamı pomaktır.yaşlılar pomakçayı bilmekte daha genç nüfus ise konuşamıyor.rahmiyeye,de teşekkürler.bu sitede çok emeğini görüyoruz.pomak kültürüyle ilgili bizleri bilgilendiriyor.köyünüz breznitsa,yı bu sitede izlemiştim.doğasıyla yeşilliğiyle mükemmel bir yer.