Pomak.eu

Türkçe => Güncel => Topic started by: parko on June 11, 2008, 00:06

Title: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: parko on June 11, 2008, 00:06
7 haziran sayılı Sözcü gazetesinden alıntı. Kayseri Erciyes, Elazığ Fırat ve Malatya İnönü Üniversitesi tarafından hazırlanan raporla,Türkiye'deki etnik grupların nüfusları belli oldu. Proje kapsamında insanların hangi kökenden, mezhepden yada tarikattan olduklarının profili çıkarıldı. Buna göre bazılarına göre Türk, bazılarına göre Slav ırkından olan Pomaklar da 600 bin civarındalar ve tamamıyla Türkleşmiş durumdalar! deniyor. Ve haritada belirttiklerine göre sadece Ankara civarında pomaklar. Şimdi ben istanbulda yaşaıyorum ve burda yaşayan tanıdığım yüzlerce pomak var. Ve sizinde bildiğiniz gibi daha bir sürü şehirlerde yaşayan pomaklar varken, bu gazete yada üniversiteler neye göre bu araştırmayı yapmışlar, böyle bir sonuca varmışlar? Konunun en can sıkıcı tarafı da,Türk'leşMİŞ!!! kısmı. Pomaklar bu araştırmayı yapanlardan daha Türktür!!!  Bu konuyla ilgili gazeteyede mail yolladım fakat hiç bir cevap alamadım.TÜRK'leşmiş derken acaba patriyotlar alınmasın ama, bizi onlarla mı karıştırıyorlar acaba? Çünkü araştırmaya göre adı geçmeyen tek grup Patriyotlar!
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: Bursa on June 11, 2008, 17:35
Sevgili dostum gazete haberine tepkinizi çok iyi anliyorum.Aynı hisleri taşiyorum daha fazlasınıda yazmak isterdim lakin kafam çok karışık..
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: Тоска on June 11, 2008, 17:36
Daha çok karışacak bursa merak etme ;)
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on June 12, 2008, 15:26
kafamın karışıklığı gazete haberine değil.. Kökenim konusunda araştırma yapıp gerçeklerle yüzleşmeye yetecek vasıflara sahibim.. Sanırım kafa karışıklığımı yanlış yorumladınız.. Yorum yapmadım. Siteyi incelemem daha cok vaktimi alacak .. Sağlam olmasi için yorumlarımı şimdilik esirgedim. Saygılarımla.
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on June 12, 2008, 15:34
Herkesin kafası çok karışacak.. ama inanın sonuç çok olumlu olacak ;)
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on June 12, 2008, 16:16
http://www.haberbu.com/haber_datay.php?id=3063 (http://www.haberbu.com/haber_datay.php?id=3063) ( tarihte asl olan birinci el kaynaklardır ) sitede bahsedilen Vodina dedelerimizin ninelerimizin göç etmiş olduğu kent..röportajda bahsedilen filidar-gündoğdu ise bizim köyümüz..) insanlarin kimlikleri uğruna verdiği mücadele birinci ağızdan..ölmeden önce anne annem babannem dedelerimle söyleşilerim bana gereken bilgileri verdi sizlerlede bu yazıyı paylaşmak istedim zevkle okumanız dileğiyle..
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on June 12, 2008, 16:21
vermiş oldugum site adresini elle yazmak zorunda kaldigim için bariz bir hata olmuş bir kez daha doğru olarak yazmaya çalışacağım
http://www.haberbu.com/haber_detay.php?id=3063 (http://www.haberbu.com/haber_detay.php?id=3063)
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on June 12, 2008, 16:38
Toplumlar durağan değil, devingendir. Bu sosyal yasa göz ardı edilmekte ve kimi toplumlar kendilerine binlerce yıllık kökenler arama çabasındadırlar. Halbuki tarihe baktığımızda şimdi adı kalmamış bir çok toplumun varlığını göreceğiz. Bu bağlamda Pomak tanımının tarihsel kaynaklarda belirtildiği tarih 1830’dur. Pomak kavramının kayda geçirilmesi bu tarihten önceleri de Pomak toplumunun var olduğunu göstermektedir. Ancak bu tarihten önce ne Türk nede Bulgar kaynaklarında Pomak tanımına rastlanmamaktadır.

Pomaklar bu tarihten sonra bu adla yada sıfatla tanımlanmış ve daha önce ait olduğu toplumdan ayrışmış bir toplum olarak ortaya çıkmıştır. Daha önce slav dilli Müslüman bir toplum olarak Osmanlı millet sistemi din esasına göre ayrımlandığı için ayrı bir etnik tanıma tabi tutulmamaktaydı. Bu yüzden Pomaklar dil yönüyle Bulgarlara din yönüyle Türklere izafe edilmeye çalışılan bir toplum olmuştur. Bu durumda Pomak toplumu hem Bulgarların hem de Türklerin ilgi alanına girmektedir.

Balkanların artık kaynamaya başladığı ve Balkan uluslarının Osmanlı imparatorluğundan bağımsızlık kazanmak için başka güçlerin yardımına dayanarak ayaklandıkları zamanda bizim gibi dili Türkçe olmayan Müslümanlar bu zorlu süreç içinde Osmanlı devletinden yana oldular.  1878 Türk-Rus savaşının Osmanlı devleti açısından bozgun ve felaketle sonuçlanmasından en çok bizim gibi müslüman ancak kendi ana dillerini konuşan Balkan toplumları zarar gördü. Başımıza 1878 ve 1913 Balkan savaşlarının akabinde göç yolları gözüktü. Türklerle birlikte yine milyonlarca Balkanlı Müslüman Osmanlı ülkesinin Trakya ve Anadolu topraklarına aktı.

Balkanlardaki Pomak, Arnavut, Makedon, Boşnak, Patriyot, Giritli vesair adlarla anılan bir çok Türkçe konuşmayan Müslüman gruplar Türkiyede yeni bir sosyal süreç ile karşı karşıya kaldılar.

Bu toplumların en önemli özelliği çoğunun hem Balkanlarda kendi asıl yurtlarında hem de Türkiyede parçalarının kalmış olmasıdır. Bu toplumlar göç sonucu ikiye veya daha fazla parçaya bölünmüşlerdir. Daha sonra her toplum parçası başka ulus devletlerin egemenliği altına girmiştir. Her ulus devlet kendine ait ulusal değerler üzerinde toplumlarına resmi dille eğitim ve ulusal kimlik bilinci aşılamıştır. Bu durumda dili Türkçe olmayan Müslüman toplumlar için yavaş yavaş bir adaptasyon süreci yaşanmıştır.

Türkiyede bir asimilasyon süreci değil, çoğu yerde gönüllü bir adaptasyon sürecinin yaşandığı kanaatindeyim. Her ulus devletin kendi ulusal bütünlüğünü kurmak ve korumak adına yaptığı yasal uygulamaları temel insan ve toplum haklarına uyumlu olmak şartıyla normal görmekteyim. Bu nedenle siyasal açıdan Türkiyedeki etnik grupların etnik ayrım peşindeki taleplerinin haklı ve yasal olmadığına inanmaktayım.

Ancak işin başka bir boyutu var ki, toplumsal ve kültürel boyutta bu toplumların kendi kültürel mirasını koruma yönündeki sivil etkinliklerinin engellenmemesi gerekir. Bu etkinlikler; ayırımcılık anlamında değil, bu ülkenin sahip olduğu bir kültürel zenginlik anlamında makul karşılanmalıdır.

Bu ülkenin zenginliğinin sergilenmesi kavramını öne sürerken azınlık kavramını kullanmıyoruz. Biz Türkiyede bu anlamda yeni azınlıkların yaratılmasına taraftar olmayız. Pomaklar da Türkiyede hiçbir zaman kendilerini azınlık olarak görmediler. Bundan sonrada Türkiyedeki Pomaklar açısından söyleyelim kendimizi asla bir azınlık olarak görmeyeceğiz. Biz bu ülkenin bir parçasıyız. Bir realitesiyiz. Zaten  bu realitenin varlığının bilinmesi ve yok sayılmaması yeter.

Burada vurgulamak istediğimiz en önemli nokta şudur. Türkleşme olgusu Anadoluya gelip yerleşmiş tüm Balkan ve Kafkasya kökenli göçmen toplumlar için geçerlidir. Türkleşme olgusu başlangıçta bu göçmen toplulukların köylülük aşamasında yavaşça yürürken Türkiyede şehirleşmenin ivme kazanmasına paralel olarak hızlanmıştır. Bu anlamda Türkiyedeki Pomak toplumunun Türkleşmiş olduğu saptaması yadsınamaz bir gerçektir.

Anayasanın Türk tanımı etnik açıdan Türk olma zorunluluğunu içermez. “Türk” demek; Türkçe konuşan ve Türk Kültürüne bağlı olan demektir. Bu noktadan gerek Pomaklar ve gerek başka göçmen gruplar açısından bakacak olursak hepsi de çoğunluk itibariyle eski ana dillerini ve kültürlerini unutma sürecindedir. Köylerde kısmen ve dar kapsamda eski ana diller hala konuşulmakta ise de, hem köylerde hem de şehirlerde Türkçe asıl iletişim aracı olarak egemen durumdadır.

Bu durumda zaten bazı istisnalar dışında Türk devleti ve toplumuna entegre olmuş ve asla tehdit oluşturmayan bu grupların kendi eski kültürlerini özgün bir miras olarak sürdürmelerinde bir sakınca olmamalıdır. Elbette bu etkinliklerin amaç ve hedefi açık olmalıdır. Devlet ve ulusun bütünlüğünü hedef alan  yıkıcı faaliyetlere izin verilmesi beklenmemelidir.

Bu arada bazı kardeşlerimizin göçün üzerinden bir asır geçtikten sonra yeni nesillerin kendilerini yüzde yüz Türk bilmeleri de, işte bu sürecin doğal bir sonucudur. Tavsiyemiz, sadece yerel kaynaklardan ibaret dar kapsamlı bilgiler ise idare etmesinler. Başka kaynakları da araştırsınlar. Sonuçta kendileri hakkında kararı kendileri versinler.

Benim kişisel araştırmalarım sonucu halen objektif olduğunu iddia edemiyeceğim algılarıma göre; ne biz Pomaklar ve ne de dünyadaki diğer ulusların saflığından söz etmek, ancak saflıkla izah edilebilir. Evet bizim genetik formasyonumuz içinde önemli ölçüde  Türk genetik kalıtımı mevcuttur. Ancak bunun gibi bir çok farklı genetik miras, 1396 yılında Bulgaristanın Osmanlı egemenliğine geçmesine kadar ki süre içinde belli bir formasyona ulaştıktan sonra Osmanlı yüzyılları esnasında yine ciddi bir değişime uğramıştır. 19. yüzyılda yaşanan isyan ve savaşlar ortamındaki tercihlerimiz nedeniyle bize Pomak tanımı verilmiştir.

Toplumlar devingendir. Pomak toplumu bugün Bulgaristan, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk ve Kosova devletlerinin sınırları içinde yaşamaya devam ederken yeni siyasal durumlar nedeniyle elbette yeni yeni etkiler almaktadır. Bu yüzden akademik çevrelerin çok iyi tanımladığı gibi Türkiyedeki Pomaklar açısından Türkleşme olgusu söz konusudur. Bu nedenle Türkiyedeki Pomakların Türkleşmiş olması gerçeği kimseyi şaşırtmamalıdır.

Bu nedenle amacımız parçalanmış toplumumuz arasındaki kültürel bağları yeniden kurmak ve son kalan kültürel mirasımızı gelecek nesillerimize devredebilmektir.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: ümitarda on July 07, 2008, 22:17
ROMANYADAKİ BİR GAZETE DE POMAKLAR KİMDİR DİYE SORUYOR? ARADINDAN DA ; UNUTULMUŞ BİR MİLLET DİYOR" ROMEN GAZETECİ. iNANIYORUM Kİ ROMENLER BİZİ BİZDEN DAHA İYİ BİLİYORLAR. OKUMAYA VE SİZLERİ BİLGİLENDİRMEYE DEVAM EDECEĞİM
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 08, 2008, 11:21
hayretler içindeyim ya ? bumudur yani akademisyenlik üniversite kapsamında araştırmalardan bahsediliyo ya. bu nası gazete bunası üniversite. akademisyenlik bu demek ki arkadaşlar oturduğun yerden uydur uydur yaz ne ala memleket ne ala iş bu böyle... bu adamlara kimse sormazmı peki trakyadaki onlarca pomak köyü ne oldu diye ben trakyalıyım bana da vahiy geldi zaten sen pomaksın diye...:)   
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 08, 2008, 13:06
7 haziran sayılı Sözcü gazetesinden alıntı. Kayseri Erciyes, Elazığ Fırat ve Malatya İnönü Üniversitesi tarafından hazırlanan raporla,Türkiye'deki etnik grupların nüfusları belli oldu. Proje kapsamında insanların hangi kökenden, mezhepden yada tarikattan olduklarının profili çıkarıldı. Buna göre bazılarına göre Türk, bazılarına göre Slav ırkından olan Pomaklar da 600 bin civarındalar ve tamamıyla Türkleşmiş durumdalar! deniyor. Ve haritada belirttiklerine göre sadece Ankara civarında pomaklar. Şimdi ben istanbulda yaşaıyorum ve burda yaşayan tanıdığım yüzlerce pomak var. Ve sizinde bildiğiniz gibi daha bir sürü şehirlerde yaşayan pomaklar varken, bu gazete yada üniversiteler neye göre bu araştırmayı yapmışlar, böyle bir sonuca varmışlar? Konunun en can sıkıcı tarafı da,Türk'leşMİŞ!!! kısmı. Pomaklar bu araştırmayı yapanlardan daha Türktür!!!  Bu konuyla ilgili gazeteyede mail yolladım fakat hiç bir cevap alamadım.TÜRK'leşmiş derken acaba patriyotlar alınmasın ama, bizi onlarla mı karıştırıyorlar acaba? Çünkü araştırmaya göre adı geçmeyen tek grup Patriyotlar!

1990 lı yıllardı kızıl ordunun baküye baskın yapıp azerbaycan ın bağımsızlık taleplerini bastırma opereasyonu sonrası azerbaycanda genel konjoktür azerbaycan ın türkiyeye katılması yönünde büyük bir talep oluşmuştu ve hatta toplanan azerbaycan meclisi azerbaycan ın türkiyeye ilhakını oyluyordu sabaha kadar yapılan diplomatik çalışmalar sonucu oylama türkiyenin ikna etmesi ile iptal edildi

bu sırada amerikada tedavi amacı ile bulunan dönemin cumhurbaşkanı turgut özala konu hakında gazetecilerin sorduğu soruya karşılık cumhurbaşkanı nın cevabı tarihe kayıt düşecek kadar ilginç ti  ( onlar irana daha yakın )

bu yüzden ne üdüğü belirsiz bir gazetecinin kurduğu yanlış cümle sizi şaşırtmasın zira sadece din birliği olan türkiyedeki pomaklar türk toplumu içinde asimile oldu da kültür birliği dil birliği olan üzerlerinde sistematik olarak asimilasyon uygulanan katliamlara uğrayan bulgaristanda ve yunanistandaki pomaklar neden asimile olmadı dersiniz buralarda hala pomak varlığından nasıl söz edilebiliyor dersiniz kafanız karışmasın kimsenin asimile olduğu falan yok

buradaki tek fark pomakların kuman kıpçak kültürünün anadolu türkmen kültürü ile bire bir oturmaması aynı şekilde bu kültürün gerek yunan gerek bulgar kültürü ile de birebir oturmaması dil birliği de olsa din birliği de olsa kültürel anlamda mutlaka kendini tanımlayabilmektedir her ne kadar türki olarak kültür birliği olsada tüm türki kavimlerde bu kültürel farklılıklar var olup bu durum kavimlerin bire bir karışmasına engeldir

kaldı ki tüm türki kavimleri çok büyük oranda etkilemiş olan kıpçak kültür yapısı baskın bir kültürel yapı özelliği taşıdığından her ortam ve durumda mutlaka kendini tanımlayabilmektedir bu durum kuman kıpçak kültürüne ait pomaklarda da belirgin bir yapı olarak ortaya çıkmakta ve her türlü baskın yönetici toplumu oluşturan kültürün tüm etkilerini günümüze kadar sınırlayabilmiş özgün yapısını muhafaza edebilmiştir

yine bahse konu pomak nüfusuna dair çeşitli dönemlerde yapılan spekülasyonlar tamamen gerçek dışıdır en son baz alınan nufus sayımında anadiliniz sorusuna istinaden verilen pomakça tanımlamasına göre resmi kayıtlara giren rakkam olan 600,000 takdir edersiniz ki gerçekleri yansıtmaktan çok uzaktır zira sorunun
soruluş biçimi günlük hayatta kullanılan dil olarak sorulmakta ve  bu suretle gerçeği yansıtması mümkün görülemez bu gerçek verilen rakkamın yaklaşık üç katı olmalıdır ki bu da 1,800,000 gerçek rakkam olarak yaklaşık değerleri vermesi açısından doğru olur

diğer ülkelerde de siyasal yapıların bu rakkamları kasıtlı olarak düşük gösterme eğliminde oldukları zaten malumdur.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on July 08, 2008, 17:55
Değerli balaban

Pomakların sayısının açıklanan sayının üç katı olması gerektiği yani 1 800 000 olması bana oldukça radikal bir yaklaşım geldi. Bilebildiğimiz kadarıyla Pomakların yaklaşık üçte biri yerinde kalmış, üçte ikisi ise şimdiki Türkiye sınırları içine göçmüştür.

Benim kişisel tahminlerim azami 500 000 civarında olması yönündeydi. O nedenle araştırma sonucu ortaya çıkan 600 000 sayısını ben kendi açımdan makul bulmuştum.

Türkiyedeki Pomak sayısının 1 800 000 civarında olması yönündeki yaklaşımınıza yorum yapmayacağım. Olabilir zira Türkiyeye göç etmiş Pomakların büyük çoğunluğu Pomakçayı unutmuş yada unutmakta olduğundan ayrıca aidiyet açısından araştırma sonuncunda belirtildiği gibi hemen hemen tümüyle Türkiye Türkleriyle bütünleşmiştir.

Ancak diğer yandan Pomakların yazınızda sunduğunuz Kuman Kıpçak kültürü ile bağlantılarını ortaya koymanız gerektiğini yani savınızı belgelemeniz gerektiğini düşünüyorum. Mesela Makedonyadaki Kumanova şehrinin ifade ettiği tarihsel bağlamdan hareketle işin bir tarafından başlayabilirsiniz.

Ben şahsen özellikle Vardar Makedonyasında gerek kuzey göç yolunu izleyen Türk boyları ile gerekse Bizans döneminde Balkanlara yerleştirilen ve bir kısmı hristiyanlaşıp yerel kültürler içinde eriyen Türk kültür izlerinin araştırılıp kanıtlarıyla ortaya konulmasına taraftarım. Böylelikle halen ancak kısmen var olduğuna inandığım Kuman - Kıpçak bağlantısı anlamlı olabilir. Aksi takdirde pomak külütüründeki diğer bir çok kültürel kalıtımı elimine ederek sadece bir kültüre indirgemek çok da sağlam olmaz.

Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 08, 2008, 18:27
günümüze uyarlanması ile pomakça konuşanlar olarak tesbit yapılacak olursa 600.000 rakkamı bile çok fazla gelebilir lakin kendini pomak olarak tanımlayanlar şeklindeki bir yaklaşım sanırım gerçek değerlendirme açısından doğru olandır ki bu durumda 1,800,000 hiç abartı değil bu anlamda radikal olarak görmüyorum

genel tarihsel persfektifi yanlızca rodoplarla sınırlamak belli bir çerçevenin etrafında dolaşmak gibi olacaktır bu anlamda etkileşim içinde oldukları toplulukların tarihsel etüdü yapılırsa yani çok yönlü değerlendirmeler içinde ancak gerçeğe ulaşılabilir kanısındayım

bu bağlamda yanlızca dil yada yanlızca yakın geçmişte etkileşim yapıları doğru sonuca ulaşmada zorluk getireceği gibi gerçekçi olmasıda o oranda güç olacaktır

bakın yakın tarih buna tanıktır ki toplumların dilini,dinini,benliğini değiştirebilirsiniz ancak değiştiremeyeceğiniz bir şey vardır ki o da toplumların tarihleri boyunca alışkanlıkları ile edindikleri kültürel birikimi ile fizyonomik yapısıdır

örnek:(biraz magazinsel olacak ancak bir gerçek olarak da karşımızdadır)AB uyum sürecinde türkiyede yasaklanan kokoreç ve işkembe yasağı na oluşan tepki diğer hiç bir konuda bukadar şiddetli olmamıştır  :)

bu bağlamda toplumların dinini dilini değiştirmek kültürel alışkanlıklarını değiştirmekten her zaman kolay olmuştur bakın orta asyada ki türki devletlerede anadil neredeyse yok olma dönemindedir günlük hayatta ve eğtimde tamamen rusça hakim olmuştur bir kaç nesil sonra artık orta asyada hafif çekik gözlü rus milletleri mi olacak dersiniz   :o yada bunlara siz rus sunuz denebilir mi ? kaldı ki toplum içinde kendilerini rus olarak görenler de az değil .
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on July 08, 2008, 19:33
Doğru söze ne denir...
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on July 08, 2008, 22:31
  Ben bunca yazılanlardan sonra şuna takılmış durumdayım :
  Bir kere Türkiye 'de 1950 li yıllarda olması lazım yanlışım varsa düzeltinsin..Etnik sayım yapilmiyor.Etik açıdanda uygun değil kanımca..En büyük etnik unsur olan Kürtlerin bile net bir sayı ile ifade edilemediği bir dönemde bir gazetenin veya bir bilim adamının Türkiye de Pomak sayısını 600.000 olarak ifade edebilecek gücüde kudretide olduğuna inanmiyorum.En basitinden burada gözlemlediğim kadari ile çok farklı Türkiye coğrafyalarından olan arkadaşlarım var açık bir soru sizlere:
  -kimse sizin yasadiğiniz köy , kasaba, semt e gelip sizlerin adedinizi sordu mu ?
  Bizim köyümüze dizi çekmekten başka gelen kimse olmadi.Bu yüzden rakamsal ifadeler sağlıklı degil.Şimdi diyebilirsiniz çok mu önemli yoo degil ama rakamlar bana abarti geldi.
  Ayrıca bir çok kez ifade ettim.Bazı bilimsel olarak sunulan yazılardan cımbızladiğim cümleleri delil göstererek '' Türkiyedeki Pomakların Asimile oldugunu'' söyleyenleride art niyetli olarak ifade ediyorum.Asimile kavramının içini kendinizce nasıl doldurdunuz bilemiyorum ama asimile kavramı çok farklıdır.Kimliğinizi tamamen inkar etmek sureti ile bulunduğunuz ülkenin etnik kimliğini sahiplenmedir asimilasyon..ve kendi kanaatimdir katılır katılmazsınız.Pomakların (salt) Slav ırkına mensup oldukları savınıda benimsemiyorum.Balkan coğrafyasının ne derece çorba oldugunu bilen arkadaşlarımız hak verir, günümüzde de ciddi örnekleri var Arnavut Türkten kız almiş ,Pomak Arnavut'a kız vermiş....( din faktörüdür etkili olan )bunlar elit örnekler olarak azınlıkta kalmayacak kadar da çok.. ayrıca Karadenizin Kuzeyinden inerek Balkan coğrafyasinda kimlik yitimine uğramış olan Türk kavimlerinide olaya katarsak o bölgenin ve Pomakların tek bir millete ait olduğunu söylemek bir parca gözleri gerçeklere kapamak demektir.
                                                                                                 herkeze içten saygılar
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 08, 2008, 22:59
hehe (bursa)! :) bingo dostum. güzel tespit eklemek istiyorum müsaadenle hele birde Türkiye gibi muğazzam bir kültürel mozağiğe sahip bir ülkede yaşıyorsak. adama sorarlar hangi arı ırk, hangi etnik kökene göre asimilasyon, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı evet ama genetik olarak Türkmüsün nası yani? e bide kültür girsin işin içine, Balkanlardan gelen pomaklar;bakın siz çorbaya. arkadaşlar "pomaklar" bana göre ve atalarımın yaşadıklarını göz ardı etmezsem eğer, ne çektiyse ırk mevzuundan çekti. bir millet bu yüzden nerde ise yok oldu olacak. birde pomak olan birinin kalkıpta bu kadar ırkla ilgili enteresan yorumlar yapması beni üzer ve yazık derim yani. arkadaşlar evet araştırılmalı ama hakkatten araştırılmalı. öncelikli hedef bence fikir empoze etmek olmamalı. yazık ya hakkatten üzülüyorum tarihte ençok çektiğimiz eziyet konusu siteye taşınmış durumda buna nasıl müsaade edilebilirki. ben pomağım arkadaşlar ben pomağım kültürümü, dilimi, tarihimi, halkımın çektiği sıkıntıları öğrenmek istiyorum ve bunu açık ve net bir şekilde ifade ediyorum.         
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on July 08, 2008, 23:38
arkadaşlar olaylara birazda dini yönden bakmakta fayda var
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: TUFCA35 on July 09, 2008, 10:49
arkadaşlar Türkiyede bazı kısım pomaklar kendelirini :pomakım:diyemiyor sanki ağşalıniyor Bulgaristanda da aynı şekilde pomakım diyemiyor Makedoniya da aynı .Ben bunu yaşadım gördum duydum  torbeşi olan biir kardeşimiz böyle ifadediyor kendini:ben makedonum: torbeşiyım demiyor. Ben kendim için söyliyorum ben pomakım Türkiyede yaşiyorum türkçe konuşabiliyorum ama benim vatanım Bulgaristan orda doğdum büyüdum Manisaya bağlı yenimahmudiye köyu 100%100 çerkez küçük bir köy onların gelişi belkide250 sene öncesinden oranın halkı sordunda nesin sen cevap hazır: ben çerkezim :diye öyle ifade ediyorlar dini İslam dili çeçen yada çerkez nasıl deniyorsa ama dilini kuruyorlar bizim gibi pomaklar gibi değiller :babam öretmedi ,annemin zamanı yoktu, şartlar ağırdı,fakirlikti,farklı sempte büyüdum,çok zaman önce geldik falan da filan da .bunlar hepsi maziret.Tabiki hal böyle olunca da ister istemez diyer konularda da zayıf bir milletiz  mesela karaağaçlıda eski gelen bir pomak yeni gelen pomağıa diyor ki: türkçe konuş brak şu pis dili ama unutuyor  50 sene öncesinden o :pis : diliyle anasından ekmem istiyordu süt istiyordu ne çabuk da unutuyoruz değil mi? Bakın burda sitemizde de kardeşlerimiz var ben pomakım diyor ama dil bilmiyorum diyor  işte bir örnek. Bizde pomaklarda galiba öretme duygusu anadan babadan yok olmuş.Bir kısım Bulgaristanda kalanve Türkiyede bulunan akrabalarının bir yere gelmesi seneler sonra sanki yabancılar halbuki kardeş çocuklarıdır ama dil olmayınca yabancılaşiyorlar deyiş şöyle .:ya anlamiyorum ki ne diyor :bence çok trajik
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 11:04
evet Tufca35 en büyük handikaplarımızdan biride bu söylediğin zaten "öğretmek ve öğrenmek" neyi öğreneceğimizi, neyi öğreteceğimizi bilememişiz. kayıp sadece dilde değilki, ben bu gün trakyada ki bir çok pomak köyünden bahsediyorum ama dediğin gibi arkadaşım ya pomak olduklarını "bilmiyolar" yada söylemek istemiyorlar. böylece şu meşhuuuuur akademisyenlerimiz kendiliğinden haklıymış gibi görünüyor.  :( Buna izin vermek demek pomakların gerçekten ama gerçekten yok olması demektir bence. Öğretilmemiş olabilir ama insan ölürken bile bişeyler öğrenebilir ve ben daha ölmedim öğrenmek için çok uzun zamanım var dostlar çoooook uzun.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: TUFCA35 on July 09, 2008, 11:29
haklısın daylek zaten gerçek da bu
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: rodoplar on July 09, 2008, 13:17
Da nypalno prav si tufca35! nie sme pomatsi i nie trqbva da se gordeem sys tva ;)
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Тоска on July 09, 2008, 13:56
@Bursa yazdıklarına kısmen katılıyorum. Türkiyede pomakların devlet eliyle asimilasyonuna dair elle tutulabilecek bir örnek yok. Asimile tanımının gönüllü entegrasyon olarak ele alınması bu bağlamda daha yerinde olur. Türkiyede ve batıtrakyada pomakların tamamıyla türkleştikleri yadsınamaz bir gerçektir ama türkleşme konusu kendi içerisinde ayrı bir muammadır zira türklük ve millet oluşumunu etnik kimlik belirleyemez. Türklerden daha Türk" olan, 1821'de Yunanlılar ayaklanınca "gavur"a karşı silaha sarılanı, üstelik Osmanlılara karşı milliyetçilik yapmayan tek Balkan halkı olan Boşnaklar fazlasıyla türk olmayı hak ediyorlar değilmi? Oysa onlar hiç bir zaman türk etnisitesine ait olmadılar. Bazılarının durup düşünmesi lazım ki ülkemizin üzerinde oynanan binbir türlü oyunun figüranı olmayalım.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on July 09, 2008, 14:02
 Valla sefgili Tufca35
 Şu bahsettiğiniz konulara kısmen katılıyorum kısmen katılmıyorum.Türkiye de yaşayan herkes mensup olduğu ırkı ve dini söylemekte öyle cesur ki ifade ederken hiç kimse sıkıntı yaşamıyor.Tokat'ta Ermeni köyü var o kadar gururlar söylüyor ki Ermeni olduklarıdan,Okuduğum universitede de Ermeni ve Rum kökenliler ile birlikte idim çok gururla söylüyorlar, sizin orada da çerkezler çerkezim diyormuş..demekki bu konuda Türkiye de bir sıkıntı yok..Aksine Bulgaristan da yapilanlari sağır sultan duydu...
 Şunuda ifade edeyim, tanıdığım Rum arkadaşlar Rumca bilmiyorlardi.Neden dedim? bilmem dedi ! ''belkide burada konusacak pratik yapacak kadar gerekmedi ''dedi.Bunu bizlere yordamalı evet annemde çok iyi pomakça biliyor babamla kısmen gerektiğinde konusuyor.nerden öğrenmiş? Annesi komşuları ile konusurken yani doğal ortamında bolca pomağın olduğu bir ortamda doğal ,motor bir öğrenme sürecinde öğrenmiş.Şimdi bazı kelimeleri soruyorum anneme Türkçe kelimeler kullaniyor. unutmuş! bundan daha doğal bir durum olabilir mi?Kullanabileceği bir alan yok! dil çok önemli bir unsur ama Kenya da Türkçe konusacak bir kimse bulamazsanız yavaşça yaşadığınız bölgedeki dile adapte olursunuz..Buna asimile demenizi şidetle red ediyorum asimile kavramı çok farklı..Hadi Pomakça ögrenelim ? nerde ? Bulgaristana mı gidicem? Bakın yeni bir sorun daha...Sorunu irdelerken herkes bi yerinden tutuyor bunun neticesinde herkes bir yerlerden çekiştiriyor hatta bazıları en son konusulmasi gereken şeyleri en başta tartışmaya başlayınca bocalıyor insanlar,Nasreddin Hoca hikayelerine dönüyor .. sende haklısın..
                                                                                                                          Saygılarımla...
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on July 09, 2008, 14:14
 oldumu Önder söylediklerinde kendin çelişiyorsun...
 Hem devlet eliyle asimile yok diyorsun hemde Türkiye ve B.Trakyada ki Pomaklarin Türkleştiği yadsınamaz bir gerçektir diyorsun..yine başladığımız noktaya geliyoruz..Bir parça senin ''Pomak'' konusunda Bulgaristan merkezliyetçiliği kabul etmiş olman anlaşmazlığın baş aktörü.Zira diğer Pomakları kaybedilmiş ,yitirilmiş, asimile olmus ( gerçi entegre olmayı da aynı kavrammış gibi kullanır olduğunuda görüyorum)olarak görmene sebep oluyor. Asimile olan insan ''POMAK'' kelimesini ağzına almaz.
  Başka bir anlaşmazlık sebebimiz pomakların irksal kökeni konusunda( bu tartışmanın aslında öncelikli mesele olmadığını defalarca söylememe rağmen mecburen cevap vermek babında konunun içerinde buluyorum kendimi )Ben Pomakların Bulgar Müslümanı olduğu savını kesinlikle desteklemiyorum , yine daha önceki yazımda bunların sebeplerini kısmen ifade ettim.Bu bakış açıları bazı kavramları açıklarken çatışmamıza ( fikirsel olarak ) neden oluyor.
  Kan kusturulan Bulgaristan Pomakları asimile olmadı da refah içerisinde Türkiye nin en güzel bölgelerinde en ufak bir tacize ayrıma uğramadan yaşayan Türkiye Pomakları mı asimile olucak ?
                                                                                                                Saygılarımla
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Тоска on July 09, 2008, 14:24
@Bursa türkleşmiş olmasından kastım asimilasyon kesinlikle değildir. Asimilasyonun diğer bir tanımı olan başkalaşma farklı şekillerdede gelişebilir. Osmanlının ümmet mirası üzerinde yeralan ve kendine ait bir devleti olmayan pomakların türkleşmesi doğal bir olgudur. Ayrıca balkanlar gibi yüzlerce kavimin izlerinin bulunduğu bir bölgede etnik temelli yaklaşımın ne derece geçerli olacağıda tartışmalıdır. Bunun yerine eksik bir yaklaşımda olsa ortak dinin en önemli öge olduğuda aşikardır.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on July 09, 2008, 16:24
dostlar... yunanistandaki pomakça farklı bulgaristandaki farklı makedonyadaki farklı .ozaman bulgar soyundan gelmiş olma şansımız azalmıyormu?  aslına bakarsanız hiçde önemsemiyorum dünyadaki bütün insanların soyu biryerde birleşiyor. önemli olan birbirimizi tanımak  pomak olupta ençok sevindiğim nokta bu . sitemizi ve sizleri  tanıdığım için çok memnunum herkeze selamlar...
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 09, 2008, 17:31
  Ben bunca yazılanlardan sonra şuna takılmış durumdayım :
  Bir kere Türkiye 'de 1950 li yıllarda olması lazım yanlışım varsa düzeltinsin..Etnik sayım yapilmiyor.Etik açıdanda uygun değil kanımca..En büyük etnik unsur olan Kürtlerin bile net bir sayı ile ifade edilemediği bir dönemde bir gazetenin veya bir bilim adamının Türkiye de Pomak sayısını 600.000 olarak ifade edebilecek gücüde kudretide olduğuna inanmiyorum.En basitinden burada gözlemlediğim kadari ile çok farklı Türkiye coğrafyalarından olan arkadaşlarım var açık bir soru sizlere:
  -kimse sizin yasadiğiniz köy , kasaba, semt e gelip sizlerin adedinizi sordu mu ?
  Bizim köyümüze dizi çekmekten başka gelen kimse olmadi.Bu yüzden rakamsal ifadeler sağlıklı degil.Şimdi diyebilirsiniz çok mu önemli yoo degil ama rakamlar bana abarti geldi.
  Ayrıca bir çok kez ifade ettim.Bazı bilimsel olarak sunulan yazılardan cımbızladiğim cümleleri delil göstererek '' Türkiyedeki Pomakların Asimile oldugunu'' söyleyenleride art niyetli olarak ifade ediyorum.Asimile kavramının içini kendinizce nasıl doldurdunuz bilemiyorum ama asimile kavramı çok farklıdır.Kimliğinizi tamamen inkar etmek sureti ile bulunduğunuz ülkenin etnik kimliğini sahiplenmedir asimilasyon..ve kendi kanaatimdir katılır katılmazsınız.Pomakların (salt) Slav ırkına mensup oldukları savınıda benimsemiyorum.Balkan coğrafyasının ne derece çorba oldugunu bilen arkadaşlarımız hak verir, günümüzde de ciddi örnekleri var Arnavut Türkten kız almiş ,Pomak Arnavut'a kız vermiş....( din faktörüdür etkili olan )bunlar elit örnekler olarak azınlıkta kalmayacak kadar da çok.. ayrıca Karadenizin Kuzeyinden inerek Balkan coğrafyasinda kimlik yitimine uğramış olan Türk kavimlerinide olaya katarsak o bölgenin ve Pomakların tek bir millete ait olduğunu söylemek bir parca gözleri gerçeklere kapamak demektir.
                                                                                                 herkeze içten saygılar

sayın bursalı

öncelikle şunlara bir açıklık getirelim teknolojinin de imkanları kullanılarak türkiyede son yapılan adrese dayalı nüfus sayım sistemi öncesindeki normal sayımda hazırlanmış formlarda ana diliniz sorusu yer almakta idi dolayısı ile istatistiki bilgiler günümüze orantılanarak ancak bu sayımda elde edilen bilgiler neticesi olabilmektedir şimdi size sorarım evinize gelen sayım memurunun ana diliniz sorusuna her on pomaktan kaç kişi pomakça olarak cevap vermiştir

isterseniz ben tahmin edeyim en az sekizi türkçe diye cevaplamıştır zira insanların anadilden anladığı kavram genellikle gündelik hayatta kullandığı dil olarak algılanmaktadır bu da doğaldır şimdi burada bir yanılgı olduğunu düşünüyorsanız düzeltin lütfen

pomakların türkiye üzerindeki dağılımlarına ve bu illerin nüfuslarını gözden geçirirseniz 600,000 rakkamının genel içindeki dağılımı sonucu bu illerde pomakların varlığına işaret edebilecek ölçüler teşkil edemeyeceğini hele dil olarakta türkçe konuştukları halde toplumsal kimlik olarak çevrelerinde belirgin olamayacağı da aşikardır

kaldı ki bir toplumsal yapı( bulundukları il yada ilçe veya köy ) içinde yüzde üç yada beşlerin altına düştüğünde artık hiç bir yapıdan yada farklılıktan söz etmek mümkün değildir varlık olarak sanırım

bu bağlamda mantıklı yaklaşımlarla bu rakkamları tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok sanırım

-----------------------------------------------------------------------------------

bir diğer konuda etnik yapıdaki belirsizlik

bakın günümüzde genel olarak tartışılan üç ana üç de tali görüş mevcuttur bu üç ana görüşün sahibi devlet statüsü taşıdığından resmi görüş olarak değerlendirilmekte ve doğal olarak ağırlıklı olarak değerlendirilmektedir ancak politize olmaya en müsait olanlarda bunlardır maalesef bunları şöyle sıralayabiliriz

ana görüşler

1)pomaklar müslüman bulgarlardır
2)pomaklar müslüman yunanlılardır
3)pomaklar kuman türklerinin devamıdır

tali görüşler

4)pomaklar trakların devamıdır
5)pomaklar büyük iskender in halkındandır
6)pomaklar başlı başına bir toplumdur

bunlar ortada olan konu başlıklarıdır bununla birlikte pomak varlığının üçte ikisi türkiyede geriye kalan üçte birlik kısmın yarısı bulgaristanda diğer yarısı yunanistan arnavutluk ve makedonyada olduğunu biliyoruz tüm değerlendirmelerin bu gerçekler ışığında olması doğru sonuçlar üretmesi bakımından önemlidir kanısındayım

benim kendi görüşüm kuman yönünde iken yinede bunu ön plana çıkarmadan gelin hep beraber aklı selim eli vijdanında okuma yazma bilen her kes sebepleri ile birlikte birinci şıktan başlayarak öncelikle neden olamayacağını belirterek seçenekleri azaltalım

akabinde de kalan seçeneklerden neden olması gerektiğini sebepleri ile ortaya koyarak değerlendirelim bu bize ne getirecek dersiniz bu bize insanlarımızın kafalarının karışmamasını getirecek daha sağlıklı olarak fikir geliştirmek ve gerçeğe ulaşmayı kolaylaştırmayı getirecektir

bazı kişiler buna karşı çıkacaktır bilimsel kanıt isteyeceklerdir ben şimdiden kendilerinden bunun aksini kanıtlayacak kanıtlarını istemeyi kendime hak görüyorum  biliniz ki bir zamanlar insanlar yüzyıllarca dünyanın düz bir tepsi biçiminde olduğunu ve bir öküzün boynuzları üzerinde durduğuna inandılar ne zamana kadar bilimsel olarak bunun böyle olmadığı kanıtlanana kadar bu da demektir ki bilimsel olarak aksi kanıtlanmadıkça mevcut olan gerçektir

bu durumda ortaya çıkacak olan durum aksi kanıtlanmadıkça bir gerçek olacaktır her zaman

saygılarımla
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 19:44
bence obsesifsiniz dostum saplanmış kalmışsınız. (kültürel birikim ve fizyonomik) yapıdan bahsediyosunuz anladımda pomak kültürüne ait izleri ne kadar ortaya dökebiliyorsunuz dilden ve sürekli şurdan gelmişler demekten başka örnekler verirmisiniz lütfen ya, karşılaştırmalı, kültüre dair. dökün lütfen dökünde görün acaba hangi kültürel öge hangi kültüre daha yakın. madem şu kültüre daha yakın deniyo artısı eksisi konsun da bizde görelim nereye yakın, meralaramı yoksa dağlaramı ben merak ediyorum. sitede dikkat edilirse kültüre yönelik çalışmalarda var madem öyle neden buralara katkıda bulunulmuyo. kısır tartışmalara giriliyor.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 19:51
siz bir pomaksanız eğer kültürel ögelere dair bildiklerinizi paylaşır pomak kültürünün yok olması yolundaki adımları kesmeye çalışırsınız yok bilmiyorum diyorsanız öğrenmeye çalışırsınız kültüre ait izleri, kısır bir döngü ile meralardan geldiğimizi idda etmek yerine. yok değilseniz burada ne işiniz var ey insanoğlu. 
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 19:54
korkarım ki biraz daha kasarsanız pomaklar önce anadoluya sonra balkanlara geçmiştir diyeceksiniz.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 09, 2008, 20:00
korkarım ki biraz daha kasarsanız pomaklar önce anadoluya sonra balkanlara geçmiştir diyeceksiniz.
 

sevgili daylek

eğer konuya endirek kendi görüşlerimi bire bir aktaracak olsaydım haklısınız derdim lakin önemli olan kişisel değil kişilerin katılımı ile ortak paydalar ortaya çıkarmak sanırım aksi durumda ön yargıların içinde yumak olup gitmekten başka seçenek kalmaz sanırım geçmişte olan da bundan başka bir şey değildi

polemik yapmaktansa katkı yapmayı deneyin derim  :)

saygılarımla
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 20:06
tabiki haklısınız efendim polemikmi hayır asla görüş bildirdim sizi kırdıysam özür dilerim. Maslov'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre bir insanın temel ihtiyacıdır toplumsal statü, eğitimci arkadaşlarım ne demek istediğimi çok iyi bilirler. yalnız takılınan bir nokta var bu statünün nerden yakalandığı. buna daha fazla girmek istemiyorum görüşümü bildirdim ve çekiliyorum. benim için algı seviyesinin ne olduğu görülmüştür, yeterlidir. tavsiyeniz için teşekkür ederim:) saygılarımla.   
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 09, 2008, 20:12
korkarım ki biraz daha kasarsanız pomaklar önce anadoluya sonra balkanlara geçmiştir diyeceksiniz.

sevgili daylek

yukarıdaki yazınız bir ön yargı mı ? yoksa görüşünüz mü ?

sitede seviye tayini ni sanırım siz yapıyorsunuz özür dilerim sanırım üye olmadan önce size müracatım gerekirdi fakat site kullanım şartlarında göremedim  özrümü mazur görün lütfen    :)

saygılarımla
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 20:22
lütfen sakin olun. tekrar söylüyorum amacım kimseyi üzmek yada kırmak değil yada hakaret etmek değil. yaptığınız alıntı ön yargı değildir efendim yazdıklarınızı okuduktan sonra ki görüşümdür eğer gerçekten ön yargılı olsaydım bu muhattaplığa hiç girmezdim. seviye ile ilgili ise söyleyebileceğim şey bende sizin gibi bu sitenin sadece takipçisiyim haddime değil estağfurullah. daha fazla kişiselleştirmeyelim isterseniz. tekrar söylüyorum bende sizin gibi görüş bildirdim. saygılarımla.       
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 09, 2008, 20:31
lütfen sakin olun. tekrar söylüyorum amacım kimseyi üzmek yada kırmak değil yada hakaret etmek değil. yaptığınız alıntı ön yargı değildir efendim yazdıklarınızı okuduktan sonra ki görüşümdür eğer gerçekten ön yargılı olsaydım bu muhattaplığa hiç girmezdim. seviye ile ilgili ise söyleyebileceğim şey bende sizin gibi bu sitenin sadece takipçisiyim haddime değil estağfurullah. daha fazla kişiselleştirmeyelim isterseniz. tekrar söylüyorum bende sizin gibi görüş bildirdim. saygılarımla.       

sevgili daylek

panik yapmayın lütfen ben gayet sakinim sanırım oradan görülen hava buradakindan farklı görüntü veriyor  :)

sadece
kasacağımı ve ve pomakların önce anadoluya sonra da balkanlara geçmiştir diyeceğime nasıl hükmetiğinizi anlamak istedim sanırım   :)

uzatmaya gerek yok forum sayfalarını işgal etmeden sitemlerinizi özel msj ile de yapabilirsiniz

saygılarımla
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 20:35
:) :) :) :) :) :) :) :) saygılar bizden pomak kardeşim.
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 20:39
Kişi ermişse kemale, mecliste kalkıp yer vereceksin. Yok meclise girerken kusur etmişse ÇÜŞ deyip sırtına eğer vereceksin.

Saygılarımla, (Bu bir atasözüdür sadece arkadaşlarımla paylaşmak istedim. herkese sevgi ve saygılarımla.)     
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 09, 2008, 20:51
Kişi ermişse kemale, mecliste kalkıp yer vereceksin. Yok meclise girerken kusur etmişse ÇÜŞ deyip sırtına eğer vereceksin.

Saygılarımla, (Bu bir atasözüdür sadece arkadaşlarımla paylaşmak istedim. herkese sevgi ve saygılarımla.)     

sevgili daylek

uğraşacak birini arıyor iseniz lütfen bu ben olmayayım
yukarıda bahse konu seviyeye de ben uymayayım

şahsımdan rahatsızlık duydu iseniz lütfen açık yüraklilikle belirtiniz siteyi derhal terkedeyim.

sağlıcakla kalın
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on July 09, 2008, 20:54
bingo pomak kardeşim bingo! ama tabiki terk-i diyar eylemekte takdir zat-ı şahanelerinizindir.

Saygılarımla,
Title: Re: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: balaban on July 09, 2008, 21:04
bingo pomak kardeşim bingo! ama tabiki terk-i diyar eylemekte takdir zat-ı şahanelerinizindir.

Saygılarımla,

elbette sevgili daylek

sizi mi kıracağım ? dağdan geldi bağdakini mi kovdu dedirteceğim ? eski kıdemli bir üye olarak tabii ki fikirlerinizin önceliği çerçevesinde ve siteye eşsiz katkılarınızdan dolayı (bu değerli katkılarınızın devamı dileği ile)tercih hakkınıza saygı duyarak hoşçakalın demek erdemliktir sanırım .

not:admine saygılarımı iletin lütfen

sağlık ve esenlikler dileği ile
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: muglu on July 09, 2008, 22:51
7 haziran sayılı Sözcü gazetesinden alıntı. Kayseri Erciyes, Elazığ Fırat ve Malatya İnönü Üniversitesi tarafından hazırlanan raporla,Türkiye'deki etnik grupların nüfusları belli oldu. Proje kapsamında insanların hangi kökenden, mezhepden yada tarikattan olduklarının profili çıkarıldı. Buna göre bazılarına göre Türk, bazılarına göre Slav ırkından olan Pomaklar da 600 bin civarındalar ve tamamıyla Türkleşmiş durumdalar! deniyor. Ve haritada belirttiklerine göre sadece Ankara civarında pomaklar. Şimdi ben istanbulda yaşaıyorum ve burda yaşayan tanıdığım yüzlerce pomak var. Ve sizinde bildiğiniz gibi daha bir sürü şehirlerde yaşayan pomaklar varken, bu gazete yada üniversiteler neye göre bu araştırmayı yapmışlar, böyle bir sonuca varmışlar? Konunun en can sıkıcı tarafı da,Türk'leşMİŞ!!! kısmı. Pomaklar bu araştırmayı yapanlardan daha Türktür!!!  Bu konuyla ilgili gazeteyede mail yolladım fakat hiç bir cevap alamadım.TÜRK'leşmiş derken acaba patriyotlar alınmasın ama, bizi onlarla mı karıştırıyorlar acaba? Çünkü araştırmaya göre adı geçmeyen tek grup Patriyotlar!
bu yazıya ancak ve ancak alkış yapılır teşekkürler
Title: Ynt: Bir gazete haberi; Türkleşmiş pomaklar
Post by: muglu on July 09, 2008, 22:56
Toplumlar durağan değil, devingendir. Bu sosyal yasa göz ardı edilmekte ve kimi toplumlar kendilerine binlerce yıllık kökenler arama çabasındadırlar. Halbuki tarihe baktığımızda şimdi adı kalmamış bir çok toplumun varlığını göreceğiz. Bu bağlamda Pomak tanımının tarihsel kaynaklarda belirtildiği tarih 1830’dur. Pomak kavramının kayda geçirilmesi bu tarihten önceleri de Pomak toplumunun var olduğunu göstermektedir. Ancak bu tarihten önce ne Türk nede Bulgar kaynaklarında Pomak tanımına rastlanmamaktadır.

Pomaklar bu tarihten sonra bu adla yada sıfatla tanımlanmış ve daha önce ait olduğu toplumdan ayrışmış bir toplum olarak ortaya çıkmıştır. Daha önce slav dilli Müslüman bir toplum olarak Osmanlı millet sistemi din esasına göre ayrımlandığı için ayrı bir etnik tanıma tabi tutulmamaktaydı. Bu yüzden Pomaklar dil yönüyle Bulgarlara din yönüyle Türklere izafe edilmeye çalışılan bir toplum olmuştur. Bu durumda Pomak toplumu hem Bulgarların hem de Türklerin ilgi alanına girmektedir.

Balkanların artık kaynamaya başladığı ve Balkan uluslarının Osmanlı imparatorluğundan bağımsızlık kazanmak için başka güçlerin yardımına dayanarak ayaklandıkları zamanda bizim gibi dili Türkçe olmayan Müslümanlar bu zorlu süreç içinde Osmanlı devletinden yana oldular.  1878 Türk-Rus savaşının Osmanlı devleti açısından bozgun ve felaketle sonuçlanmasından en çok bizim gibi müslüman ancak kendi ana dillerini konuşan Balkan toplumları zarar gördü. Başımıza 1878 ve 1913 Balkan savaşlarının akabinde göç yolları gözüktü. Türklerle birlikte yine milyonlarca Balkanlı Müslüman Osmanlı ülkesinin Trakya ve Anadolu topraklarına aktı.

Balkanlardaki Pomak, Arnavut, Makedon, Boşnak, Patriyot, Giritli vesair adlarla anılan bir çok Türkçe konuşmayan Müslüman gruplar Türkiyede yeni bir sosyal süreç ile karşı karşıya kaldılar.

Bu toplumların en önemli özelliği çoğunun hem Balkanlarda kendi asıl yurtlarında hem de Türkiyede parçalarının kalmış olmasıdır. Bu toplumlar göç sonucu ikiye veya daha fazla parçaya bölünmüşlerdir. Daha sonra her toplum parçası başka ulus devletlerin egemenliği altına girmiştir. Her ulus devlet kendine ait ulusal değerler üzerinde toplumlarına resmi dille eğitim ve ulusal kimlik bilinci aşılamıştır. Bu durumda dili Türkçe olmayan Müslüman toplumlar için yavaş yavaş bir adaptasyon süreci yaşanmıştır.

Türkiyede bir asimilasyon süreci değil, çoğu yerde gönüllü bir adaptasyon sürecinin yaşandığı kanaatindeyim. Her ulus devletin kendi ulusal bütünlüğünü kurmak ve korumak adına yaptığı yasal uygulamaları temel insan ve toplum haklarına uyumlu olmak şartıyla normal görmekteyim. Bu nedenle siyasal açıdan Türkiyedeki etnik grupların etnik ayrım peşindeki taleplerinin haklı ve yasal olmadığına inanmaktayım.

Ancak işin başka bir boyutu var ki, toplumsal ve kültürel boyutta bu toplumların kendi kültürel mirasını koruma yönündeki sivil etkinliklerinin engellenmemesi gerekir. Bu etkinlikler; ayırımcılık anlamında değil, bu ülkenin sahip olduğu bir kültürel zenginlik anlamında makul karşılanmalıdır.

Bu ülkenin zenginliğinin sergilenmesi kavramını öne sürerken azınlık kavramını kullanmıyoruz. Biz Türkiyede bu anlamda yeni azınlıkların yaratılmasına taraftar olmayız. Pomaklar da Türkiyede hiçbir zaman kendilerini azınlık olarak görmediler. Bundan sonrada Türkiyedeki Pomaklar açısından söyleyelim kendimizi asla bir azınlık olarak görmeyeceğiz. Biz bu ülkenin bir parçasıyız. Bir realitesiyiz. Zaten  bu realitenin varlığının bilinmesi ve yok sayılmaması yeter.

Burada vurgulamak istediğimiz en önemli nokta şudur. Türkleşme olgusu Anadoluya gelip yerleşmiş tüm Balkan ve Kafkasya kökenli göçmen toplumlar için geçerlidir. Türkleşme olgusu başlangıçta bu göçmen toplulukların köylülük aşamasında yavaşça yürürken Türkiyede şehirleşmenin ivme kazanmasına paralel olarak hızlanmıştır. Bu anlamda Türkiyedeki Pomak toplumunun Türkleşmiş olduğu saptaması yadsınamaz bir gerçektir.

Anayasanın Türk tanımı etnik açıdan Türk olma zorunluluğunu içermez. “Türk” demek; Türkçe konuşan ve Türk Kültürüne bağlı olan demektir. Bu noktadan gerek Pomaklar ve gerek başka göçmen gruplar açısından bakacak olursak hepsi de çoğunluk itibariyle eski ana dillerini ve kültürlerini unutma sürecindedir. Köylerde kısmen ve dar kapsamda eski ana diller hala konuşulmakta ise de, hem köylerde hem de şehirlerde Türkçe asıl iletişim aracı olarak egemen durumdadır.

Bu durumda zaten bazı istisnalar dışında Türk devleti ve toplumuna entegre olmuş ve asla tehdit oluşturmayan bu grupların kendi eski kültürlerini özgün bir miras olarak sürdürmelerinde bir sakınca olmamalıdır. Elbette bu etkinliklerin amaç ve hedefi açık olmalıdır. Devlet ve ulusun bütünlüğünü hedef alan  yıkıcı faaliyetlere izin verilmesi beklenmemelidir.

Bu arada bazı kardeşlerimizin göçün üzerinden bir asır geçtikten sonra yeni nesillerin kendilerini yüzde yüz Türk bilmeleri de, işte bu sürecin doğal bir sonucudur. Tavsiyemiz, sadece yerel kaynaklardan ibaret dar kapsamlı bilgiler ise idare etmesinler. Başka kaynakları da araştırsınlar. Sonuçta kendileri hakkında kararı kendileri versinler.

Benim kişisel araştırmalarım sonucu halen objektif olduğunu iddia edemiyeceğim algılarıma göre; ne biz Pomaklar ve ne de dünyadaki diğer ulusların saflığından söz etmek, ancak saflıkla izah edilebilir. Evet bizim genetik formasyonumuz içinde önemli ölçüde  Türk genetik kalıtımı mevcuttur. Ancak bunun gibi bir çok farklı genetik miras, 1396 yılında Bulgaristanın Osmanlı egemenliğine geçmesine kadar ki süre içinde belli bir formasyona ulaştıktan sonra Osmanlı yüzyılları esnasında yine ciddi bir değişime uğramıştır. 19. yüzyılda yaşanan isyan ve savaşlar ortamındaki tercihlerimiz nedeniyle bize Pomak tanımı verilmiştir.

Toplumlar devingendir. Pomak toplumu bugün Bulgaristan, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk ve Kosova devletlerinin sınırları içinde yaşamaya devam ederken yeni siyasal durumlar nedeniyle elbette yeni yeni etkiler almaktadır. Bu yüzden akademik çevrelerin çok iyi tanımladığı gibi Türkiyedeki Pomaklar açısından Türkleşme olgusu söz konusudur. Bu nedenle Türkiyedeki Pomakların Türkleşmiş olması gerçeği kimseyi şaşırtmamalıdır.

Bu nedenle amacımız parçalanmış toplumumuz arasındaki kültürel bağları yeniden kurmak ve son kalan kültürel mirasımızı gelecek nesillerimize devredebilmektir. --------------------------------------------------------------------------------------------------------

sana katılmıyorum arkadaş sen iyi düşün ondan sonra kararını ver bakalım.....

Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on July 10, 2008, 00:07
daylek,balaban arkadaşlar ikinizide şiddettle kınıyorum olayı çocuk oyuncağına çevirmişsiniz.  >:(
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Rahmie on July 10, 2008, 09:01
Arkadaslar...

Sevgi savash deil... :)

Gloria & Azis - Make Love Not War

Hayat guzeldir ... sevgiyle yasayalim...

http://www.youtube.com/watch?v=arDZQKUjkJM
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: sarozx on July 12, 2008, 16:57
VODİNA lı varmı acaba,
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on July 12, 2008, 17:31
saroz x ben selanik vodinadan nüfüs mübadelesi ile Türkiyeye göç eden pomaklardanım Vodina yazısını görünce duygulandım :)
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on July 12, 2008, 18:09
ben selanik karacaova lıyım.selaniklileri görmek ne güzel  :)
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on July 13, 2008, 11:45
@muglu

değerli muglu
cevabım 41 numaralı ve 9 temmuz 2008 tarihli mesajınıza:

Kusura bakma yazımı önce sadece alıntı yaptığınızı sanmıştım. Halbuki en sondaki sizin küçük mesajınızı fark edebildim.  Benim Toplumlar durağan değil diye başlayan mesajıma en son aynı fikirde olmadığınızı belirten cevabınızı elbette sizin kişisel yargınız olarak saygı ile karşılarım. Ama kararınızı veriniz biçimindeki tavsiyenize karşı sizi aydınlatmak isterim. Yazılarım çoğunlukla uzun olduğundan ve slogan düzeyinde düşünmek benim işim olmadığından yazının vermek istediği mesajı size özetleyeyim. Ben bu sitenin ve önceki pomaknet sitemizdeki tüm yazılarımda kimlik aıdımızın pomak olduğunu, pomakların hem türk hem de bulgar natsiyasından farklı başka bir kültür formu olduğunu, bağımsız olduğunu, şuna yada buna eklemlenerek yok edilme çabalarına şiddetle karşı olduğumu her sefer deklare etmişim.

Zaten bunu ifade eden cümle olan: "Nie sme prosto Pomatsi" cümlesi işte benim çoktan vermiş olduğum  kararımı en güzel biçimde özetliyor. BİZ SADECE POMAKIZ.. Başka bir şey değil... Pomaklık: Dil itibariyle türklere benzemez, Kültür itibariyle slav ortodoks bulgar kültüründen-bana göre- çok ayrı ve kendine özgüdür. Onun adı Bulgar kültürü değil, Pomak kültürüdür.. 
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on July 13, 2008, 12:12
Yazılarımda Pomak kültürüne etken olan iki ana değişim sürecini vurgulamaktayım. Bu iki süreç şudur: Türkiyedeki pomakların türkleşmesi ve Bulgaristandaki pomakların bulgarlaşmasıdır.  Sosyal süreçlere karşı çıkmak çok zordur. Türkiyede pomaklar üzerinde sistemli bir asimilasyon çabası bize göre yoktur.  Bulgaristana gelince zaten Anadoluya geliş sebebimizi bizim 100 yılı aşkın bir süredir pomaklar üzerinde uygulanan asimilasyon ve baskılardır.

1989 yılından itibaren başka bir süreç başlamıştır. Bu sürecin özelliği Pomakları iki yönlü bir baskı altına almaktır.

Bir yönüyle pomak kelimesinin anlamları üzerinden bu kelimenin bulgar dilindeki aşağılayıcı anlamalarını kullanarak halkımızı pomak tanımından soğutmak ve bunun yerine Bulgaro-Muhamedan kelimesini kabul ettirmektir. İlginç olan Bulgar müslümanı tanımını dahi uygun bulmuyorlar. Yani  siz osmanlı zamanında zorla müslüman yapılmış olduğunuzdan şimdi tekrar eski imancınıza dönün diye bir sürü dalavere çeviriyorlar. Onlardan bir tanesi pomaklığını inkar edip hristiyan olan Boyan Sarıev'in hristiyanlaştırma çabalarıdır. Özetle der ki Bizim bulgarlar ile tek ayrılığımız sadece dindir. Yani İslamiyeti bırakırsak Bulgarlar ile aramızda hiç bir fark kalmaz der.

Neyse.  Diğer yönden eski dönemde yaptıkları gibi pomakları sürekli aşağılamayı bırakıp bu sefer siz en temiz bulgarlarsınız diye propagandalarına devam ediyorlar.

Her iki durumda amaç; halkımızı pomak kavramından soğutmak ve bizi kendileri içinde eritmektir.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: tatanga on August 16, 2008, 15:32
kızılderelilerin bile türk olduğunu savunanlar varken türk oğlu türk pomakları tartışan bilimadamı gazeteci vs. kınıyorum

Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on August 18, 2008, 11:56
6. ve 8. yüzyıllar arasında Tuna nehri ile Balkan sıradağları arasında hüküm süren 1.Bulgar devletini türk kökenli Proto-Bulgarlar ile Doğu slavları kurmuştur. Devleti 2 asır boyunca Bulgarlar yönetmiş ancak nüfusun çoğunluğunu oluşturan slavlar içinde asimile olmuştur.

2.Bulgar devletini Kumanlar kurmuş olmasına ve son Bulgar çarı İvan Şişman'ın da Kuman asıllı olmasına rağmen bilindiği gibi devlet ve halkın Kuman dil ve kültürü ile bir alakası yoktur. Kumanlar da sonuçta otodoks hristiyan bulgar milletinin bir parçası olarak asimile olmuşlardı.

Bunun gibi Balkanlara ve Orta Avrupaya gelen 7 Türk boyu da bir dönem hüküm sürdükten sonra dominant dil ve kültür toplulukları içinde asimile olmuşlardır. Bunlar içinde kısmen az sayıdaki bazı grupların asimile olmadan Osmanlı dönemine eriştikleri tarihçiler arasında tartışma konusudur.

Burada vurgulamak istediğim husus: Orta Avrupa ve Balkanlarda genetik miras olarak Türk izleri mevcutsa da dil ve kültür açısından varlığını koruyamamışlardır. Burada önemli olan husus etnik köken ile ulus bilincinin her zaman birbiriyle örtüşmediğidir.  İkinci önemli bir kural: Ulusların öyle iddia edildiği gibi tek bir kökene indirgemeye çalışmanın -saf ulus iddialarının- gerçekdışı olduğudur.

Bu anlamda Bulgar ulusu da sadece proto-bulgarların slav çoğunluk içinde erimesiyle oluşan bir topluluk olmadığı ve bu karışımın daha geniş yelpazede bir çok etnik bileşimden oluştuğu, ancak bütün bu unsurların zaman içinde öğütülerek tek bir çatı altında toplanmasından ibarettir.

Milletleşme süreçleri tüm dünyada aynen böyledir. Türkiyede de durum bundan farklı değildir.

Rodoplar bölgesine de tarih boyunca bir çok etnik topluluk gelmiştir. 6.yüzyıla kadar Trakların yurdu iken bu asırdan itibaren bölgeye slavların gelmesiyle eski kültür asimile olmuştur. Rodoplara yerleşen slavlar ise Güneydoğu slavlarından Smolyani, Mirvatsi ve Draguviti klanlarıydı. Smolyaniler Rodoplarda, Mirvatsiler Batı Trakya'da ve Draguvitiler ise Vardar Makedonyasında ağırlık kazanmıştı. Bu slav kabileleri Bizans ile Bulgar devleti arasındaki tampon bölgeyi oluşturduğundan kısmen özerk konumda idiler. Ancak yaklaşık 2 asırlık bir süreç sonuda bu slavlar da kuzeyde uluslaşmış olan bulgarlar içine eklemlenmiştir. Yani onlar da zaman içinde bulgarlaşma süreci yaşamışlardır. Bugün yapılan araştırmalar ve bir çok tarihsel kaynak Pomakların bu ilk köken oluşumunun izlerini göstermektedir.

Pomak kavramının ilk önce Kuzey Bulgaristandaki Lofça bölgesinde ortaya çıkmalarına bakarak Lofça Pomakları arasında Kuman izlerinin Rodoplardaki Pomaklardan daha belirgin olması imkan dahilindedir. Ancak Rodoplardaki Pomakların ise bu sıfatın daha sonra onlara da yaygınlaştırılması ve bir kısım Rodop pomaklarının kendilerine Ahren yada Aren demelerinin ardında başka gerçeklerin olması gerekir.

Ben Aren yada Ahren kavramının kaynağının Kilise kayıtlarında aranması gerektiğini düşünüyorum. Kilise kaynaklarının oradaki müslümanları Aren olarak tanımlaması Kilise teolojisine göre kaynağı şudur: İbrahimin ilk eşi Sare'nin çocuğunun olmamasından dolayı ona çocuk doğurması için Hacer isimli köleyi cariye olarak almasına izin veriyor. Hacer'den İsmail isimli çocuk doğuyor. Ancak daha sonra Sare de bir çocuk doğuruyor. Ona İshak adı veriliyor. Bu durumda iki eş arasında Sare'nin Haceri kıskanması nedeniyle geçimsizlik baş gösterince Hacer ve oğlu İsmail bugünkü Mekke bölgesine getirilp bırakılıyor. Buraya Yemenden gelen Araplar gelip yerleşince bu iki nesil burada karışmış oluyor.

İşte bu olay Kilise teolojisinde Hristiyanların özelde Araplara genelde müslümanlara bakış açısının özünü oluşturuyor. Yani işin sırrı asıl eşin çocukları ile cariyenin çocuklarının eşdeğer sayılmaması iddiasıdır. Yani "Haceri" kavramı Hacerin çocukları anlamıyla küçümseme ve aşağılama anlamında kullanılmıştır.

Rodoplardaki bir kısım müslümanlara Haceri denilerek küçümsenmeye çalışılmıştır. Ancak burada Haceri kavramı ile kastedilen buradakilerin Arap kökeni mi yoksa sadece Müslüman oluşları mıdır ? Bunun araştırılması gerekir.  Çünkü yine benzer bir biçimde Bulgarların Peçeneklere İsmaili dedikleri de kaynaklarda vardır. İsmaili yani İsmailin çocukları yada İsmailin yandaşları demek. Yani Kilisenin müslüman olanlara önyargısını gösteriyor.

Batı Trakyadaki bazı köylerde arap geni bulunduğuna dair iddiaları ancak bunun gerçek anlamda bilimsel bir veri olması kaydı ile önemserim. Ama bu konu ancak genetik miras kalıntısı olarak bir değer ifade eder. Aynı biçimde Pomakların içinde türk genetik mirasının bulunduğunu kabul ediyoruz. Ama genetik miras başka şimdiki etnik, kültürel aidiyet bilinci başka bir şeydir.

Deriz ki: Hiç bir ulus yada topluluk saf değildir. Belli bir bölgede yaşayan insanlar farklı etnik kökenlerine rağmen geçen asırlar içinde bütünleşirler. Sonunda ortaya başlangıçtaki dil ve kültürlerinden farklı başka bir oluşum ve karışım ortaya çıkar. Bu anlamda Pomakların şimdiki bulgarlar ile birebir  özdeş olmadığını düşünüyorum. Çünkü Rodopların tarihi ile Kuzey Bulgaristandaki asıl Bulgar devletinin tarihi her zaman beraber gitmemiştir.  Pomak oluşumunun asıl tohumu olan Smolyaniler bile 7.yüzyıldaki geldikleri halde kalmamışlardır. Yöredeki diğer unsurlarla karışmıştır.

Osmanlı kaynaklarında Bulgar olarak adlandırılan ve müslüman olanların da daha geniş bir perpektiften değerlendirilmesi gerekir. Çünkü Osmanlı kaynaklarının belirttiği gibi Bulgarların bir kısmının müslüman olarak Pomaklaşma süreci de aynen önce yaşanmış bulgarlaşma süreci gibi gerçek bir süreçtir. Pomakların çoğunluğu açısından müslümanlaşma süreci 16.yüzyılın başında başlamış ve bir asır içinde tamamlanmıştır. Ayrışma süreci Osmanlının Balkanları fethetmesiyle başlamış olmasına rağmen ilk Pomak tanımı kaydı tarihe 19.yüzyılda düşülmüştür.

Bunu da kaynağı kilise bakış açısından Pomaklara karşı ortodoks hristiyan bulgarların aşağılama amaçlı tanımlamalar geliştirdiğini yani Pomaklara karşı gizli bir propaganda savaşı yürüttüğünü gösteriyor. Bu propaganda savaşı Bulgar Komita hareketlerinin başlamasıyla kanlı bir trajediye dönüşecektir. Bu trajedinin sonucu Balkanlarda Pomaklar ayrı bir tanım altında ifade edilen bir halk olarak tescil edilmiştir.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on August 18, 2008, 12:44
Anadolu'da gezinen misyonerlerin gündemini Pomaklarla ilişkilendirmeniz bize ne yarar sağlayacak?


Rodoplardaki bir kısım Pomaklar kendilerini Aren yada Ahren olarak adlandırıyor. Pomakça demiyor Arenskiy diyor. Konu bu bağlamdadır. Misyoner konusu farklı bir boyutta değerlendirilmelidir.  Türkiyede maalesef tek tük kendi eski dininin hristiyan olduğunu öğrenmiş (!??) pomak gençler daha başka bir sürü sebepler altında misyoner propagandalarına kaymaktalar. Ben başkaları ne der bilmem ama Pomak kavramının en önemli bileşenlerinden başta gelenin islamiyet olduğu düşünüyorum. Hristiyanlığa döndüğü halde hala kendini Pomak olarak tanımlayan varsa buyursun söylesin. Çünkü annesi babası hala müslüman iken hristiyan olan ve papazlık yapan birisine göre Pomaklar ile Bulgarlar arasındaki tek ayrılık İslam dini olduğundan bırakın islam dinini ayrılık ortadan kalksın der. Evet İslamiyet gidince Pomaklık diye bir şey kalmıyor.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: ramize on August 18, 2008, 13:11
Evet İslamiyet gidince Pomaklık diye bir şey kalmıyor.


Dini açıdan Hristiyan bir ülkede pomaklık bir farklılık yaratır .
Müslüman bir ülkede pomak olmak bu kriterlere göre anlamsızlaşacak.
Her iki durumda da dediğiniz gibi; "pomaklık kalmayacak".
Bu yüzden Pomak isminin nereden geldiğine yönelik araştırmalar sırasında bu tür kurgulamalara çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on August 18, 2008, 21:24
evet bu noktada bende bişey sormak istiyorum; trakya da ki pomakların pekçoğu geleneklerini nerdeyse hiç denecek kadar sürdürüyolar ancak müslümanlar e madem müslümanlık bu kadar belirleyici kültürel anlamda diğerlerinden hiç bir farkları olmasada hala pomaklar yani bundan kastım pomak gibi yaşadıkları. öylemidir bence bu noktada kültürel ögeler kalmadığında ne kadar müslüman olurlarsa olsunlar bir araptan hiç bir farkları yoktur onlarda müslüman dimi? çok uç noktalardan örnek verdim ama düz mantıkla bile gidildiğinde durum bunu gösteriyor. yani bence türkiye için geçerli bir kriter değil.   
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on August 19, 2008, 10:50
İki tane örnek vermiştim. Birisi Bulgaristanda bize pomak denmesinin ana kaynaklarından birisi hristiyan bulgarların bize müslüman olduğumuz için (ayrıca Osmanlı tarafını tuttuğumuz için) bize pomak demişlerdir.
ikinci örnek ise Türkiyeden şu anda tek bir örnekten başka örneği var mı bilmiyorum ama Türkiyedeki bazı misyonerler herkese kanca atmak için her birinin kendine ait özelliklerini kullanma eğilimindeler. Pomak gençlerine de siz zaten şöyle idiniz diyerek propaganda yapıyorlar. O konuda dikkat çekmek istedim.

Diğer örnek de Bulgaristanda sürdürülen yeniden doğuş sürecinin özü aslına dönmek sloganı altında hristiyanlaştırmaktır. Bu propagandalar hem kırallık döneminde hem  de komünist dönemde baskı ve şiddetle yürütüldü. Şimdi ise ortaya bir papaz çıktı. Bunlar çok cazip imkanlar vaad ederek Pomaklar üzerinde çalışıyorlar. Galiba 1000 civarında Pomakı hristiyanlaştırmış durumdalar. İşte bunlar der ki: Pomakların Bulgarlar ile köken, dil ve kültürü aynıdır. Aradaki tek fark dindir. O yüzden hristiyan olun ve aradaki ayrılık kalksın derler. Bir kısım Pomaklar  muhtemelen toplumda negatif ayrımcılıktan kurtulmak, daha iyi koşullarda yaşayabilmek ve en önemlisi artık baskı görmemek için bu yöne kaymaktalar. 

İşte bu nedenle halen Pomak olduğunun bilincinde olan ama hristiyan olan kimse var mı ? Bunu hep merak etmişimdir. Şimdi birisi ben hem Pomakım hem de hristiyanım dese; benim onun bu tanımına saygı duymaktan başka bir tavrım olmaz. Ama genelde görülen odur ki: hristiyanlaştırma faaliyetlerinin asıl hedefi Pomak halkını Bulgarlaştırmaktır.

Ben ancak kendi düşünce ve yorumlarımı ortaya koymaktayım. Kimsenin yerine düşünmüyorum. Herkesin düşüncesi değerlidir. Gerçek olay ve örnekleri ortaya koymak ve gerçek yorumlara ulaşmak için herkesin katkıda bulunması ve bir konsensüs sağlanmasına çalışıyoruz.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on August 20, 2008, 10:40
birşeyler söylemek istiyorum lütfen mazur görün bu konunun çok üstüne gidiyorum ama canımı çok yakan bir konu bu, çünkü eğer pomak kültürü hakkı ile yaşatılabilmiş olsaydı bu kaygıları hiç gütmezdik sanırım yani bogutevolu nun bahsettiği misyonerlik yada pomaların tek ayrıldığı noktanın müslümanlık olduğu kaygılarını evet söylediğiniz gibi pomakların şu anki görünen hali tamda anlattığınız gibi ve misyonerlik faaliyetleri onları yutmaya çalışan bir kaos aslında ancak bi düşünsenize bu geçler gerçekten kültürlerini bilseydi ve yaşatabilseydi sizce yine bu kadar büyük risk taşırmıydı dinin elden gidiyor olması endişesi sanırım taşımazdı o yüzden lütfen kimse yanlış anlamasın ancak sıkı sıkıya korunması gereken unsurlar dinle ilgili değil kültürle ilgili olmalı. gençlere ve pomak kitlelere bu anlatılabilmeli bu yolda adımlar atılabilmeli. çünkü misyonerlerle ilgili aynı riskler farklı müslüman topluluklar içinde geçerli ancak bizdeki kadar büyük değil nedeni bizim kültürümüzü unutup çok farklı alanlarda kendimizi arıyor olmamızdır. çok üzgünüm ama ben kabullenemiyorum hristiyan olan bir pomak pomak değildir yargısını. ve bu ayrımı müslüman pomaklar sürdürdüğü sürece hristiyan olan pomaklarda kültürlerini bırakıp hristiyanlığa sarılacaktır sanırım bu konuda yanlış düşünmüyorum son derece insancıl bir kaygı benimkisi.

ve ayrıca bogutevolu ben dedemden daha önce defalarca duydum hristiyan olupta pomak olduğunu ve pomak kardeşlerini kucaklayan akrabalarım olduğunu. tabi şu anda durum tam olarak nasıldır yine de bilmiyorum çünkü bu çok seneler önceydi ve umut ediyorum hala öyledir diye.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on August 20, 2008, 11:40
                @daylek
bazen kendinle çelişiyorsun gibi geliyor. pomaklık dinle değil kültürle yaşatılsın diyorsun. davut ismi davudof olduktan sonra o kişinin pomaklıkla kültürel bağı nerde kalacak. isimlerimizde bu kültürün bir parçası değilmi? bu gün hıristiyan olan yarın benim aslım bulgar demezmi? bence pomakların hem dinini hemde kültürünü koruması gerekli. 

bak senin bile akrabaların durumu hakkında şüphelerin var.
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bogutevolu on August 20, 2008, 11:46
Pomaklık bir kültürel kimlik aidiyetidir. Pomak olarak bizim bulgarlar ve türkler ile benzerlik ve farklarımız vardır. Dinsellik bu kültürün ancak bir kısmıdır. Yoksa konuyu din elden gidiyor bağlamında ele almıyorum.

Sorunun iki boyutu var. Türkiyede Pomaklar yani eski pomaklar nedense (Bunun çok derin sosyal-psikolojik kökleri var) kendi kültürlerini koruma ve çocuklarına nakletme kaygısı taşımadılar. Yeni yetişen nesillerin elinde sadece Pomak kimlik bilinci kaldı. Dil, gelenek ve kültürel ögelerin çoğu erozyona uğradı. Bu durum şimdi yeni nesil pomaklar arasında bir kimlik çatışması oluşturmaktadır. Bu çatışmayı hissetmeyenlerin bizi anlaması mümkün değildir.

Diğer yandan Bulgaristanda kalan Pomakların (bunun içinde bizim akrabalarımız da var) bir kısmı daha çok Orta Rodoplar ve Smolyan bölgesinde ise isimler değişmiş. Bununla kalsa iyi.. Bir kısmı ise kimlik farkı krizini yaşamamak için bulgarlaşma ve hristiyanlaşma yoluna sapmıştır. Bu nedenle bir anlamda Pomaklığın en önemli unsurunun islam dini olduğu önermesini öen sürdüm. Eğer hristiyan olmasına rağmen hala pomaklık kimliğini taşıyan ve kendini bulgar hissetmeyen varsa, bu durumda islam dininin pomaklık açısından tek belirleyici faktör olmadığı anlaşılacaktır. Ancak görünen odur ki genellikle isimlerin değiştirilmesi ve hristiyanlaşma Pomak ile bulgar arasındaki psikolojik sınırları yıkmış oluyor. Dolayısıyla yeni nesiller kendini "adıyla ve diniyle bulgar" biliyor. Yani Pomaklık aidiyet bilinci bu kesim için buharlaşıp Bulgarlaşma sonucunu veriyor.

Bu yargının değişmesi için sitemizdeki pomak hristiyanlar varsa bu durumu kendi kişiliğinden örnekseme yapmak suretiyle bizleri aydınlatmaları gerekir.

Evet bize iki seçenek gösteriliyor. Ama bu seçeneklerden hiç biri Pomak olarak varlığını sürdürebilmek değildir. Sorun burada.. Onun için bu konuları tartışıyoruz. Ve galiba daha çok tartışılacak. Zira can çıkmadan ümit kesilmez. Bizimkisi o hesap.. Sanıyorum bunu sizin gibi arkadaşlar çok iyi anlıyor. Ama maalesef yeni nesil pomak gençlerinin önemli bir kısmı bu derdi her halde taşımıyorlar ki, yüzlerce üyemiz olmasına rağmen çoğunun bu siteye hiç bir katkısı yok..

Sen yanmasan, ben yanmasam. nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa..
Eğer uyarsa anlatmak istediğim bu.. Derdi olmayana neyi anlatacaksın ki...
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: daylek on August 20, 2008, 13:31
hayır bello ben kendimle çelişmiyorum sadece bir insanım ve her nekadar benimde insanlık adına hatalarımda olsa, ben insanları özde çok seviyorum benim bütün sevgim insana ve insanların sıkıntısına dönük bu yolda çok hatalar yaptım ama artık elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum.

ben hayatım boyunca ırk, din, dil...vs pek çok neden yüzünüden çok küçük yaşlarda çok acı çektim ve aslında kültürlerin yaşatılması konusunda kesinlikle çaba sarfedilmesi gerktiğine inanıyorum ve insanlık tarihinde bu kültürler muazzam bir zenginlik tir bunu düşünüyorum ve sadece insanlık adına bile olsa elden ne geliyor ise yapmaya çalışılması gerektiğini düşünüyorum. ama gelin görün ki çektiğim acılar hep din, dil ve ırk yüzündendi aslında bunları korumaya çalışmama ve korunması gerektiğine inandığım halde.
insan denen yaratğın ütopik bir düşünce olduğunu söyleseniz bile içindeki nefreti kenara bırakıp biribirini kucaklaması gerektiğini düşünüyorum. çıkarlardır insanları birbirine düşüren ve insanları kalıplara sokarak onaları yok etmeye çalışan pek çok kültür bu yüzden zebil ziyan olmuştur yok olmuştur bu bana çok acımasızca geliyor ve gerçekten insan olanada yakışmıyor.
benim isyanım bundan dolayıdır insanların kalıplara sokulup bölünüp parçalanmaması içindir ve abicim sen müslüman pomak olarak seni ne kadar kucaklayıp abi diyebiliyorsam hristiyan bir pomak abimide okadar kucaklayabilirim.

çünkü ben önce insanım sonra da bir pomak ve pomak olmaklada insan olmaya çalışmaklada gurur ve onur duyuyorum. !
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: bello on August 20, 2008, 14:12
son yazına aynen katılıyorum. seninle hem fikirim. ama işin içine politik çıkarlar girince bu din ve kültür meselesi başka hal alıyor.
kimse kimseyi din , kültür, ve soy olarak zorlamaya yeltenmese zaten hiç bir ülkede problemler olmayacaktır. benim söylemek istediğim  baskıcı devlet politikaları ve ırkçı yaklaşımları. yoksa bende senin gibi insanları önce insan olduğu için seviyorum. bg deki pomakların hıristiyanlığa kaymaları politik bir durum. davut olursa davudof pomaklık nerde kalacak.    1989 olaylarında pomaklar boşunamı mücadele ettiler. kendi kimliklerini korusunlar diye....
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ziyaretçi on August 20, 2008, 15:40
sanırım anlatilmak istenen şu : Bulgar diyorki ''siz Bulgarsınız..eğer aramızdaki ''müslümanlık'' duvarını kaldırırsanız ne farkımız kalıcak Pomak ve Bulgar olarak'' demekte...ve müslümanlık şu ifade ettiğim noktada Pomaklar-Bulgarlar arasindaki en ciddi ayrım olarak gözükmekte..ama tek ayrım dersek Pomaklara haksızlık etmiş oluruz bunuda söylemeliyim... daylek olaya daha evrensel baktığı için ( haklı olarak )  bu ayrıntıyı kaçırıyor diye düşünüyorum.
 
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Pomak_1925 on October 26, 2008, 01:43
İş dolayısıyla Kuşadasındaydım.O nedenle uzun zamandır sitemize yazamıyordum.Özlemişim :)

Konuya gelecek olursak;Balkanlar'dan Türkiye'ye uzanan göç dalgasına bakacak olursak (18. sonların'dan 20.yy'ın sonlarına kadar olan süreçte) Türkiyede ki Pomak kökenlilerin sayısının 600 binin çok çok üstünde olduğunu düşünmekteyim.Özellikle 93 harbi ve 1950'li yıllara kadar olan zaman zarfı içinde Bulgaristan'dan gelen göç dalgasının büyük çoğunluğunu Pomakların oluşturduğunu hesaba katarsak mantıken bu sayının 600 binin çok çok üstünde olduğuna ulaşmış oluruz.Anadan ve babadan pomak olanların sayısı 600 bin civarı olabilir ama dışarıdan kız alıp dışarıya kız veren Pomakları hesaba katacak olursak bu sayısı2 milyonu çok rahat geçecektir.

Birde işin şu boyutu var.Pomaklar tarihin hiç bir döneminde kendilerini Türklerden farklı görmediler.Her dönemde Müslüman Türktüler, o şekilde ifade edildiler.Tarihçilerinde yaptıkları araştırmalara bakacak olursak 18.yy'ın sonlarına doğru "Pomak" adına ilk defa rastlanıyor.Pomakların gerek Türkçeyi gerek Bulgarcayı bilmeleri Osmanlı ordusunda Pomakların önemli yerlere gelmelerine neden olmuştur( Şahsen bizim sülalede çok sayıda üst düzey asker varmış,aynı zamanda da Tımraşın en varlıklı ailesiymişler,nitekimde annemin dedesi Çanakkale Savaşında komutanmış).Hatta zaman zaman büyüklerimiz anlatırdı "Türkçe ve Bulgarca bilmemizden ötürü Bulgarlar bizleri en büyük tehlike olarak görürlerdi,zaten savaş döneminde ilk başta bizim köylere saldırdılar,ilk bizi asimile etmeye çalıştılar".Büyüklerimiz kendilerini hep Türk olarak tanımlarlardı.Pomak olduklarını her daim söylerdi ama dediğim gibi asla kendilerini Bulgar,Yunan yada Trak olarak tanımlamazlardı.Hatta çok ciddi bir şekilde Anti-Bulgar Milliyetçiliği vardı.Bu deyimlere,pesnalara bile konu olmuştur.İş birazda buradan kopuyor,biriyle yeni tanıştığın vakit "nerelisin?" diye sorduğun vakit "Göçmenim yada Balkan Türküyüm" cevabını alıyorsun anca deştikten sonra "Pomak" olduğunu öğrenebiliyorsun.Yani direkman ben Pomak'ım diyene rastladığım bir elin beş parmağını geçmez.İşte bu da bu olay işin özü,istatistiklerde bu nedenle sağlıklı sayılara ulaşılamıyor.

Türkiyede ki ve Yunanistanda ki Pomaklar Pomakça'dan çok Türkçe konuşuyorlar.Ama Bulgaristanda geçtim Türkçeyi artık neredeyse Pomakça konuşulmuyor.Çok ciddi anlamda asimilasyon uygulanıyor.Pomakça konuşanların sayısı ne yazıkk ki günden güne eriyor.Birde dikkatimi çeken diğer bir husus Deliormanda ki etrafı Türk Köyleri ile çevrili Pomak Köylerinde hemen hemen çoğu kişi Türkçe bilmez iken hiç bir Türkün yaşamadığı,sadece Bulgarların ve Pomakların yaşadığı Blagoevgrad'ta ki Pomakların büyük çoğunluğunun Türkçe biliyor olması.

Yazın Kuşadasında Clup Mersin Beach'de resepsiyonda iken Bulgar bi Profesör ile tanıştım.Pomak olduğumdan bahsettim kendisine.Derken iş döndü dolaştı Pomakçaya geldi.Bana dediği aynen şuydu "Pomakça diye bir dil yok!O Bulgarca'nın bir aksanıdır.Blagoevgrad yada Velingrad'a git.Pomak Köyleri dışında o bölgede yaşayan Hristiyan Bulgarlar köylerinde de aynı dil konuşuluyor!" doğruluğu nedir bilemiyorum tabi ama araştırmak çok isterim.

Pomakların soyuna gelecek olursak.Bana göre ağır basan Proto Bulgarlar(yani Tuna Bulgar Türkleri)akabinde Smolyani slavları,Kumanlar ve Peçenekler diye düşünüyorum.Yunanistan tarafında Trak karışımıda olabilir ama çok etkin olduğunu düşünmüyorum şahsen.Önemli olan hangi ırka mensup olduğun değil,ülkeni ne kadar sevip,ne derece hizmet ettiğindir ;)

Saygılarımla...
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Rahmie on October 26, 2008, 09:07

Türkiyede ki ve Yunanistanda ki Pomaklar Pomakça'dan çok Türkçe konuşuyorlar.Ama Bulgaristanda geçtim Türkçeyi artık neredeyse Pomakça konuşulmuyor.Çok ciddi anlamda asimilasyon uygulanıyor.Pomakça konuşanların sayısı ne yazıkk ki günden güne eriyor.Birde dikkatimi çeken diğer bir husus Deliormanda ki etrafı Türk Köyleri ile çevrili Pomak Köylerinde hemen hemen çoğu kişi Türkçe bilmez iken hiç bir Türkün yaşamadığı,sadece Bulgarların ve Pomakların yaşadığı Blagoevgrad'ta ki Pomakların büyük çoğunluğunun Türkçe biliyor olması.


Arkadaslar bu konun bu kismi benim cok fazla ilgimi cekti o uzden bunu turkce ve bulgarca yazmaya karar verdim. Blagoevgradska oblast benim memleketim. Tabi cok buyuk bir bölge farkli yerlerde farkli olabilir. Ancak Gotse Delchev bölgesinde benim bildigim, yasadigi akraba, arkadas birkac köyden Breznitsa, Kornitsa, Lajnitsa, Riubnovo, Tuhovishte, Slashten olan köyler counlukla pomak köyleri. Benim 22 yil Bulgaristanda yasadigim surece o bölgeden cikmayan ve sadece orada yasadigi insanlar turkce bilmezlerdi, yada cok az turkce-arapca kelimeler! O uzden ben simdi bilmek isterim tam Blagoevgrad/Eski Cumaya neresinde bulgarca-pomakca bilmeyen yerler var...?

Lutfen herkes katilsin bu konuyu tartisalim...


Priyateli po gorniyat komentar mi napravi vpechatlenie sas tova, she nashiyat priyatel tvardi, che vav Blagoevgradska oblast pomatsite vav po golemiyat protsent ne znayat pomashki-balgarski a se govori vav povecheto sluchai turski. Az, koyto sam Sas koreni ot Gotse Delchevsko i imam poznati  i rodnini vav tozi rayon selata Breznitsa, Kornitsa, Lajnitsa, Tuhovishte, Slashten sas sigurnost moga da tvardya tochno obratnoto, che tam preobladava ne turski, turski pochti ne se znae sas izklucheniye na nyakoi opredeleni tursko-arabski dumi vav govora. Ót chisto lubopitstvo iskam da znam za rayonite, kadeto ne se znae pomaski ili balgarski a turskiyt preobladava, stava vapros za pomashki sela...?

Molya vi priyateli da go obsadim. Vseki, koto ima nyakakvi znaniya ili konkretni sluchai da gi spodeli. Jelaya da se komentira, poneje mene dosta me razvalnuva. Tay kato moi leli, chichovtsi, bratovchedi ot tezi rayoni vse oshte ne znayat turski..?

Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: semihpyrz on January 05, 2009, 01:30
hocam haklısınız ben ç,kaleliyim ve canakkalede pomak ve pomak koyleri çok fazla ama biz artık kimliğimizi unutuyoruz kimliğimize sahip cıkmıyoruz pomakçayı sadece nınelerımız dedelerimiz konusuo bizde hiç yokk bence bu çok kötü bize aktarılmayanı biz nası aktaralım...
Title: Ynt: Bir gazete haberi: Türkleşmiş pomaklar
Post by: Ömer Sefa on May 17, 2009, 00:12
Değerli Dostlar, sizin yaptığını bu tartışmalara havanda su dövmeye benzer bir durum olarak düşünüyorum. Neden diyeceksiniz Türkiye'de yapılan araştırmaların hepsi sağlıklı değildir. Erciyes Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi bu eğitim kurumları, 1992 yılında kurulmuş olup siyasal görüşleri aşamamış yani kafatascı zihniyeti aşamamış birer kurumdur. Yani isim olarak üniversite ama kaliteli bir eğitim kurumundan söz edemeyeceğimiz maalesef kendi kimliklerini bulamamış bünyesinde insanları barındıran kuruluşlardır. Bu kurumların etine budu ne ki böylesine hassas konularda sağlıklı araştırmalar yapabilsin! Birincisi Türkiye genelinde böylesi bir konuyu araştıracak bütçeleri maalesef yok. çünkü üniversiteler henüz kendi alt yapılarını tamamlamışlardır. mevcut olan bütçelerinin büyük bir kısmını bina yapmaya aktarmaktadırlar.!!! ikincisi bu üniversitelerin böyle bir araştırmayı yapacak kalifiye elemanları yok. çünkü Türkiye'deki üniversitelerde akademisyen seçimleri maalesef amca dayı ilişkisine bağlıdır. nasıl kendinden bu kadar emin konuşuyor diyebilirsiniz ben bu üç üniversiteyi de yakından tanıyorum. Her üç üniversite'de de akademisyen olarak çalışan sınıf arkadaşlarım bulunuyor.

Türkiye'de yapılan bir çok araştırmada sağlıklı veri elde edilemez çünkü bütün araştırmaların temelinde Avrupa Birliği'ne şirin gözükmek vardır. Türkiye istatistik kurumu yapılan araştırmaları Avrupa Birliği normlarına uygun olsun diye kırpar. Gerçek verileri yansıtmaz. Gazetelerde onun sahte verilerini yayınlar. Örneğin Bazı sendikalar ve kurumlar yoksulluk sınırı araştırması yapar ve bunun sonuçlarını düzenli olarak yayınlarlar. Düşünün 530 lira asgari ücret olan bir ülke'de tek kişinin yoksulluk sınırı araştırmasında yayınlanan rakam 740 lira olarak belirlenir. Aradaki rakam nereye uçtu? Bu ne demek oluyor. yani kurumlar birbirleriyle çelişir. bu da bizleri yanıltır.

Günümüz Türkiyesinde 2004 yılına kadar tespit edilememiş köyler ortaya çıktı. aklıma gelen bir tanesinin sizinle paylaşayım. Urfa'nın bir dağ köyünde 2800 kişi yaşıyor. devlet bu köylerden bir haber, köylü devletten bir haber. Bu insanlar ihtiyaçlarını şehirden karşılıyor. okul yok, elektrik yok, sağlık ocağı yok, hiç birinde kimlik yok üstelik bu köyün haritada adı yok. bu kadar kalabalık bir kasaba büyüklüğünde bir köyden bahsediyoruz. hiç bir erkek askere gitmemiş. olayın vehametini bir düşünün hiçbirinin kaydı yok. Yani Türkiye'de resmi olarak etnik yapıya gönelik hiçbir araştırma yapılmamıştır.

Osmanlı Tarihinde ilk nüfus yayımı 1870'ler de sadece erkeklere yönelik yapılmıştır. Erkeklere yönelik yapılmasının nedeniyse askerin sayısını belirlemektir. Kanuni esasinin kabulü ve ardından patlak veren 93 harbinden büyük bir yenilgi ve ardından başlayan bir Balkanlardan ve kafkaslardan başlayan bir göç hareket. Sürekli yaşanan isyanlar, bağımsızlığını ilan eden yeni devletler, ikinci meşrutiyetin ilanı ve ardından patlak veren Trabulsgarp harbi, sonra I. ve II. Balkan Savaşları Ki bu balkan savaşları sırasında bulgaristan yunanistan baskısından kaçan sivil halk kendisini I. dünya savaşından bulması, 1915 tehcir kanunu ile Anadolu'da yaşanan göç hareketleri. ardından Rusların Doğuanadoluyu işgali sonrasında kurtuluş savaşı. ülke tam huzura kavuştu derken çıkan şeyh said isyanı isyanın bastırılmasından sonra. isyanda etkin olan kürt ağalarının bölgedeki üstünlüklerini kırmak için batı illerine zorunlu göçü, Musul, kerkük ve batum'daki Türk nüfusunun anadoluya göçe zorlanması. sonrasında yaşanan nüfus mübadelesi. gerek etnik yapının bir çorba olmasına neden olmuş gerekse düzenli kayıtların oluşmasını engellemiştir. birde bütün bunlardan sonra İsmet İnönü'nün 40 vagon dolusu Osmanlı arşivlerini Bulgaristan'a satması ki bunu neden yaptı diye sorarsanız eğer. bu etnik mozaik içerisinde tek kimlik oluşturma çalışması diyebiliriz ki bu da ayrı bir tartışma konusu oluşturur. Kısaca şöyle izah edeyim Müslüman kitle devletin asli unsuru olarak kabul edilmiş. hıristiyan ve museviler ise azınlık olarak kabul edilmiş. Yani Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan herkes Türkiye vatandaşıdır "Ne Mutlu Türküm" diyerek bir üst kimlik oluşturulmaya çalışılmıştır. azınlıkların hakları ise anayasada belirtilmiştir.

Daha sonraki yıllarda Türkiye özellikle 1980'li yıllarda geniş ölçekli bir göç hareketi daha yaşamıştır. Bu göç hareketinde balkanlarda gelenlerin yanı sıra Saddamın zulmünden kaçan Iraklı Türkmenler, Azerbaycan Ermenistan savaşından kaçan Azeriler. Afganistan Rusya savaşından kaçan Afganlar, yine Rusya Çeçenistan savaşından kaçan Çeçenler ve Bosna Savaşından kaçan Boşnaklar Türkiye'ye sığınmış. Bütün bunların yani sıra doğu ve güneydoğu Anadolu'da yaşanan terör olaylarıyla baş gösteren bir iç göç hadisesi yaşanmıştır.

Bütün bunları sizlere neden sıraladım. bu kadar sık göç hareketleri yaşayan bir ülke'de etnik hareketler sağlıklı tutulamaz. çünkü düzenli bir yerleşim birimi açılarak sağlıklı iskan sağlanmamıştır. cebinde parası olan istediği şehre gidip yerleşebilir. kimse bunun etnik kökenine bakmaz. çünkü kimliklerimizde böyle bir ibare maalesef yoktur. herkes kimliğinde ne yazdığını kendisi daha iyi biliyor. Hal böyle olunca sağlıklı bir araştırma nasıl yapılabilir. bir üniversite araştırma komisyonu kapı kapı dolaşıpta
sizin etnik kökeniniz nedir mi diye soracak? bana bu güne kadar hiç kimse sormadı. ya Türkiye'de yaşayan diğer arkadaşlara soran oldu mu?

Bulgaristan'da yaşayan arkadaşlara öneride bulunmak istiyorum. Oradaki büyüklerinizden ve devlet arşivlerinden araştırma yapın. sizleri oraya Osmanlı İmparatorluğu mu iskan etmiş yoksa Kuman Kıpçak Türkleri gibi karadenizin kuzeyindeki göç yollarını takip ederek mi oralara yerşelmişsiniz. Eğer Osmanlı sizleri iskan ettiyse sizin  atalarınız İçanadolu bölgesinden oraya gitmiştir. Bunu Osmanlı tarihine ait kaynaklar yazmaktadır. bir önceki yazımda 1402 Ankara savaşı sonrasında bağımsızlığını ilan eden beyliklerden bahsettim. 1411 yılında I. Mehmet Han (Çelebi Mehmet) tahta geçtikten sonra Anadolu'da Osmanlı'ya isyan eden Türk beyliklerinin nufuzunu kırmak ve böyle bir hareketin bir daha yaşanmasını engellemek için İçanadolu bölgesinde yaşayan halkı balkanlara iskan etmiş. oralara yerleştirmiştir.

Değerli dostlar yazdıklarımdan dolayı şürçi lisan olduysa eğer affola. Gayem sizlere yardımcı olmak....