Atatürk Selanik'te 1880/81 yılında Müslüman, Türkçe konuşan, orta sınıfa yakın bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
O dönemde önde gelen birkaç aileni dışında Müslümanlar soyadı kullanmıyorlardı. Resmi kimlik, nüfus kütüğündeki kayıtlara dayalıydı. 19 yy.'ın ikinci yarısında az ya da çok düzenli olarak tutulan bu kayıtlar her bireyin adını ya da adlarını, ana-babasının adlarını, dinini, doğum yerini ve yılını gösteriyordu.
Atatürk'ün, orta sınıfın alt katmanına mensup babası Ali Rıza efendi, küçük bir devlet memuruydu. Ali Rıza'nın babası Ahmet ise Hafız Ahmet Efendi olarak tanınıyordu. 'Hafız' ünvanı, Kur'an'ı ezbere bildiğini gösterirken oğlunun da kullandığı 'Efendi' ünvanı ise her ikisinin de eğitimli olduğunu gösteriyordu.Ayrıca Hafız Ahmet Efendi'nin lakabı kaçak idi. Anlatılanlara göre, 1876 Mayısın'da Selnaik'te Fransız ve Alman konsolosluklarının öldürülmesinden sonra dağlara kaçmıştı. Bir Bulgar kızının İslam'a geçmesini önlemek için yerel hristiyanların konsolosları yardıma çağırması Müslümanları kızdırmış ve konsoloslar öldürülmüştü. Büyük güçler savaş gemilerini Selanik'e gönderince yerel yöneticiler isyanın elebaşlarını asmışlardı.
Anlaşılan ailede bir İslami öğrenim geleneği vardı; çünkü Ali Rıza Efendi'nin kardeşi Mehmet (Emin) de hafızdı ve dinieğitim veren bir ilkokulda öğretmenlik yapıyordu.
Atatürk'ün uzak bir akrabası ve sonradan yaveri olan Salih Bozok'un oğlu Cemil Bozok, hem Ali Rıza2nın hem d eZübeyde'nin ailesiyle akraba olduklarını iddia etmiştir. Bunun anlamı Atatürk'ün babasıyla annesinin aralarında da akrabalık bağları olduğudur. Ayrıca Cemil Bozok, baba tarafından dedesi Sefer Efendi'nin Arnavut kökenli olduğunu da söylemektedir. Bu bilgi de Atatürk'ün etnik kökeniyle ilgili olabilir.
Atatürk'ün annesi babası ve bütün akrabalarının anadil olarak Türkçe konuşmaları hiç değilse bazılarının türkiye'den gelmiş olduğunu gösteriyor. Çünkü bu yörede, Türkiye ile hiç bir etnik bağı olmayan Arnavut ve slav kökenli Müslümanlar en azından kendi topraklarında yaşarken Arnavutça, Bulgarca ya da Sırpça-Hırvatça konuşurlardı. Yine de Atatürk görünüm olarak yerel Arnavutlara sırplara benziyordu. Tıpkı annesi gibi mavi gözlü sarı saçlıydı. Baba tarafından lakabının 'Kırmızı' olması, onun dasarı saçlı olduğunu gösteriyordu. Türk etnik milliyetçiliğine sarıldıktan sonra Atatürk, atalarının Türklerin fethinden sonra Balkanlar'a yerleşen Türk göçebeleri (Yörükler) olduğunu öne sürmüştü. Göçer yörükler genelde padişahlar tarafından hem yeni ele geçirilen toprakları savunmaları hem de bu yola gelmez aşiretlerden uzak kalmak için oralara göndermişlerdi. Ama Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın bu Türk yörüklerinin soyundan geldiğini gösteren hiçbir kanıt yok. Belki de Atatürk'ün Türk kökenli olduğu konusundaki iddiasını desteklemek için Türk yörüklerinin sarı saçlı, mavi gözlü oldukları ileri sürülmüştü. Harp Okulundaki arkadaşlarından biri ve sonradan ona muhalif olan [Alb. "ayıcı"] Arif, Anadolu'nun ortasındaki Karakeçili aşiretinin önde gelen ailelerinden birinin oğluydu ve neredeyse kardeşi denecek kadar Atatürk'e benziyordu. Her şeye karşın, mavi gözlere, sarı saçlara ve Avrupalı görünüme genelde Anadolu göçebelerden çok Balkan Slavlarında rastlanıyor. Atatürk'ün görünmünü Balkanlı atalarından almış olması ve bu bölgeyi ele geçirdikten sonra kuşaklar boyunca yerel halkla evlenen Türklerden anadilini öğrenmiş olması büyük olasılıktır. Arnavut sefer Efendi'yle Atatürk arasında gerçekten kan bağı olup olmadığını bilmiyoruz. Ama atalarının arasında Arnavutların ve Slavların bulunması akla daha yakındır. Etnik Türk olmak için Türk yörüklerinin soyundan gelmek gerekli değildir.
Kaynakça;
11. Bozok, 7-8
12. Şapolyo, 15
13. Tevetoğlu, 163. II. Abdülhamit, Karakeçili aşiretinin Osmanlı hanedanlığına mensup olduğuna inanıyordu. (AnaBritannica, XII, 585). Aşiretin bir kısmı güneydoğuya yerleşti ve Kürtler tarafından asimile edildi,(Bayrak 70, Osmanlı Sadrazamı Sait Paşa'dan alıntı), Adana doğumlu olan Arif belki aşiretinKürtçe konuşan kısmından geliyordu),(ATASE, Türk İstiklaline Harbina katılan... komutanların Biyografileri, 163)
NOT: Andrew MANGO'nun Atatürk kitabından alıntıdır.
Ако имате повече информация (и на български) за този въпрос моля добавете...