Author Topic: Soyların değişmesi  (Read 7576 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Offline Тоска

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 2348
  • Gender: Male
  • % 100 + POMAK
Soyların değişmesi
« on: September 23, 2008, 10:38 »
 Soyların değişmesi” tarihte sıkça görülen bir vâkıadır ve esâsen milletlerin teşekkülünde de önemli bir prensiptir:
Milletler böyle böyle teşekkül eder. Bir soy, bâzan başka bir soyun içinde erir; nasıl ki bir canlının vücûdu yiyip de sindirdiği gıdalardan terkîb ve tertîb olunur ise, milletlerin vücûdu da içine alıp sindirdiği diğer soylardan, halklardan terkîb ve tertîb olunur. Söz gelimi, Türkler başka birçok milleti ve halkı gövdelerinde sindirip Türkleştirdikleri gibi, bir kısım Türkler de başka milletlerin gövdesinde sindirilmiştir. Neredeyse sonsuz denecek misâllerden birisi, çok çok eski çağlarda, bugünkü sözüm ona tarih okuyan nesillerin adlarından bile bîhaber olduğu, tamâmı veya büyük kısmı Türklerden müteşekkîl Chou’lar, daha henüz bir Çin milleti teşekkül etmemişken, Mîlad’dan önce 1050 civârında Çin’e yerleşmiş ve orada tarihin en uzun süreli hânedanını kurmuşlar, ancak aradan geçen takrîben 750 yıl gibi uzun bir müddet zarfında Çince (daha doğrusu Çince’nin muhtelif diyalektlerini) konuşan, kendilerinden çok daha kalabalık halkların arasında eriyip gitmişlerdir.


  Başka bir dikkat çekici misâl, İslâm öncesi dönemde Doğu Avrupa ve Balkanlara gelen Türk boylarının hikâyesidir: Burada hüküm-fermâ olmuş Hunlar, Peçenekler, Uzlar, Avarlar, Kıpçaklar ve Kumanlar’dan geriye ne kaldı? Hiçbir şey. Hepsi zamanla diğer soyların arasında eridi gitti. Ve yine meselâ Bulgarlar: 584-1018 arasında güçlü bir “Hanlık” kuran ve Bizans’ı Batı’dan fenâ halde sıkıştıracak kadar güçlenen Tuna Bulgarları, nüfusça ekseriyeti teşkîl eden Slav ahâli arasında yavaş yavaş erimeye yüz tuttu ise de, yine de 865 tarihine kadar aslî kimliklerini muhâfazaya muvaffak oldu, ancak, bu tarihten sonra kitlevî olarak Hristiyanlaşmaya ve Slavlaşmaya ve o tarihe kadar bir Türk devleti olarak kalmaya muvaffak olan “Bulgar Hanlığı” da artık bir Slav krallığına dönüşmeye başladı; öyle ki, 1000 senesinden evvel artık Bulgarlar arasında Türkçe unutulmuştu. Nitekim, 889’da tahttan çekildikten sonra 907’de ölen I. Boris’in yerine sırasiyle oğulları, I. Vladimir Han’la I. Simeon Han geçti. Bu bir dönüm noktası idi: I. Simeon, 923’te Türkçe “Han” unvânını resmen terketti ve Slavca “çar” unvanını takındı; halefleri de “çar” olarak anıldılar. Artık Bulgar Türkleri’nin Türklüğü bitmişti, onlar bir Slav kavmi olmuşlardı – hem de, geriye tek hâtıra olarak “Bulgar” ismini bu yeni kavme bırakmaktan gayri soylarıyla bir alâkası kalmayacak ve asıl soy ağacına karşı tam bir Firavun düşmanlığı ile işbâ hâlinde olacak şekilde.

Bu işler böyle oluyor; “maalesef”.


Alıntı:
Durmuş Hocaoğlu
 
“Maalesef” Doğru: II

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 999
  • Gender: Male
Ynt: Soyların değişmesi
« Reply #1 on: September 23, 2008, 11:44 »
Yönetim erkini elinde bulundurduğu halde Türk kökenli Chou'ların Çin milleti içinde erimesiyle, Yönetim ellerinde olduğu halde yönettikleri kalabalık slav milleti arasında eriyen Bulgarların durumu neredeyse birebir aynı.. Demekki siyasal açıdan egemen olmak yetmiyor.

Kuzey göç yolunu izleyipte Avrupayı asırlar boyu sarsan göçebe Türk boylarının hepsinin kaderi: kısa bir süre içinde kurdukları imparatorluk veya devletlerinin yıkılması yada yerel baskın kültürler içinde eriyerek yok olmalarıdır. Hunlar, Avarlar, Bulgarlar, Kumanlar, Peçenekler, Uzlar bu şekilde tarihten silindiler. Sadece Bulgarların adı kaldı. Kalıcı olan demekki asker, göçebe nitelikli toplumlar değil, yerleşik toplumlardır.

Toplumların birbiri üzerine yığışması onların halden hale geçmesine yol açıyor. Yanlış varsayımlarımızdan birisi toplumları durağan sanmamızdır. Hiç bir toplum bir asır önceki halinin aynı değilken biz ulusal dayanak arayışları nedeniyle toplumlara binlerce yıllık kökler arama eğilimindeyiz.

Rodoplara yerleşmiş toplumların göç ve yerleşim izlerinin iyi analiz edilmesi lazım. Ben kişisel olarak tarih boyunca Rodoplara gelmiş ve yerleşmiş olduğunu tarihsel kaynaklarda okuduğumuz her bir toplumun şu yada bu derecede topluma katkıda bulunduktan sonra yine bölgede baskın çıkan dil ve kültür altında eriyip bütünleştiklerini savunuyorum.

Bazen Kuman, Arap, Peçenek, Oğuz, Slavlar buraya gelmiş derken bunların bin yıldır durumlarını aynen koruduklarını asla iddia etmiyorum. Bunların izleri ancak şimdi kan analizlerinde görüldüğü gibi ancak genetik bileşimin yüzdeleri kadar bir değer ifade etmektedir. Örneğin Orta ve Doğu Rodoplara yerleşmiş olan MS.7. Yüzyıldaki Pomakların çekirdeğini oluşturmuş ve dominant etki yapmış olan Smolyaniler bile yöredekilerle kaynaşıp giderek bulgar adıyla anılmış olmalıdır.

Bu nedenle onların hepsini bugün kolaycı bir yaklaşımla bulgar denilen millet içinde toplama eğilimindeyiz. Belki öyledir ama ben o kadar aceleci değilim. Çünkü Bulgar eğitim sisteminden geçmiş ve "ben bulgar kökeninden geliyorum" diyen pomaklar tarihsel ve genetik bir gerçekten çok, siyasal bir aidiyet kabulünü öne sürmüş oluyorlar.

Bunun da temel sebebi 7 kere isimleri değiştirilmeye çalışılmış Pomak halkı üzerinde sürdürülmekte olan baskı ve diskriminasyon kampanyalarının etkisinde kendilerini ve gelecek nesillerini koruyabilme kaygısıdır. Çözülmeye yol açan faktör budur. Biz hatalı bir biçimde baskı ve zulümlerin bir halk üzerinde etkili olamayacağını ve o halkı daha fazla motive edip direnç kazandıracağını düşünüyorduk. Halbuki bu genelleme yanlıştır. Çoğu yerde bu insanlık düşmanı uygulamalar maalesef zalimler lehine sonuç verir. Zira herkes zalime başkaldırma cesaretini bulamaz. Yada yılgınlık kimlik bilincinde değişimlere yol açar ve açmıştır.

Offline Gelina

  • Forum fan
  • *****
  • Posts: 1487
  • Gender: Female
Ynt: Soyların değişmesi
« Reply #2 on: September 24, 2008, 10:19 »
 ::)

Offline bogutevolu

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 999
  • Gender: Male
Ynt: Soyların değişmesi
« Reply #3 on: September 24, 2008, 12:26 »
 ???

Offline Тоска

  • Charter member
  • *****
  • Posts: 2348
  • Gender: Male
  • % 100 + POMAK
Ynt: Soyların değişmesi
« Reply #4 on: September 24, 2008, 12:35 »
::)

Gelina, kakvo ozna4ava tozi znak? Moga li da vi pomogna?  :D

Offline teo

  • Advanced member
  • *****
  • Posts: 481
  • ПОМАК -ЕДНО ДОСТОЙНСТВО !
Ynt: Soyların değişmesi
« Reply #5 on: September 30, 2008, 15:40 »
konu cok guzel ve bu konuda cok sey var tartisalacak.Bu gun sinavim var ve en azi cuma gunune birakiyorum!Saygilarimla!

Offline daylek

  • Adviser
  • ****
  • Posts: 551
  • Gender: Female
  • pomakinka gorda sam jena... SorguluYorum
Ynt: Soyların değişmesi
« Reply #6 on: October 03, 2008, 00:42 »
ben bu konuda yani soyların değişimi konusunda pomaklar üzerinden yola çıkarak pomaklarla ilgili bildiğim yada bildiğimi sandığım bi kaç şeyi sıralamak ve teyit almak istiyorum yanlışım varsa düzeltin lütfen !

öncelikle pomakların en temel kökeninin ekslavon dediğimiz bir ırk olduğu varsayımı, bununla birlikte slavların balkanlardaki varlığı ve bu ırk üzerindeki etkisi, daha sonra orta asyadan gelen türk boyları işin içine giriyor bununla birlikte bulgarlarında bu türk boylarının ve slavların bir karışımı olduğundan bahsediliyor, yine bununla birlikte pomaklarda bulgarların içinden çıkan bir topluluk olduğu idda ediliyor işte bu noktada türkiye den gelen bağarışlar bulgarlar bile türk pomaklar nasıl bulgar olur diyor. yine bununla beraber bide osmanlı imp. döneminde türkiyeden göçürülen topluluklar var yörükler ve karamanoğlu beyliğinden batı trakyaya yerleştirilen gruplar ve bu noktada türkiye den gelen sesleri pomaklar türktür çığlıkları ile dahada güçleniyor. ancak bu karamanoğulları beyliğinden koparak batı trakyaya yerleşen toplulukla ilgilide şaibeler var karamanoğulları beyliğinin büyükçe bir kısmının grek temelli olduğu söyleniyor ve sanırım yunanistan ın en büyük dayanaklarından biridir diye düşünüyorum zaten karamanoğlu beyliği zamanında türkçeden başka dilin konuşulmasının yasaklanması ve mübadele döneminde bi kısım karamanoğulları beyliğinden mirasda yunanistana göçürülüyor bunlarda sanırım yunanistanı destekliyor. türkiye de ki pekçok kişide sanırım ilk gelen türk boyları ve sonradan yerleştirilen türkmenlerin pomaklar üzerindeki etkisini karıştırıyor gibi görünüyor.

birşey daha bulgaristandan türkiye ye ve yunanistana göçmek zorunda kalan pomakları türkiye ve yunanistan sadece bu dayanaklar doğrultusundamı sınırlarını açmıştır ve kapıdan içeriye sokmuştur? yoksa daha farklı dayanakları soylarla ilgili nedir bunun ayrı bir merakı içindeyim.

yani ben yine karman çorman oldum arkadaşlar imdat lütfen  :)

ve bu noktada bogutevolu abimin yazılarında belirttiklerine geldi katılma! bütün bu söylediklerim bahse konu geçen pomak ırkının beşyüz yıldan daha fazla geçmiş tarihi ile ilgili ancak netliği olan beşyüz yıllık bir kültür var ortada ayde bakalım hangi birine yoğunlaşalım ?

saygılar benden size olsun !  :)