önce herkezin ramazan bayramı mübarek olsun arkadaşlar
hatıralarımda kalan o nefis bayram seremonisini sizlerle paylaşmak istedim; ben çocukken ailece köyde babannemlerde toplanırdık yaklaşık 20 kişiyi bulurdu evin kalabalığı,
arife gününden giderdik köye önce köydeki hanelerin yanlış bilmiyorsam eğer peçka olması lazım ismi bahçede bulunan topraktan sıvanmış fırının içinde pişen ekmekler ve otlu pidelerle başlardı herşey, bu pişen ekmek ve pideler komşulara dağıtılırdı arife günü ekmeklerin özelliğini tam olarak bilmiyorum ama her zamanki ekmekten farklıdır onlar
arife gününün akşamı yatsı namazından sonra babannem bütün çocukları etrafına toplar ve tek tek ellerine kına yakar ve yapağı ile parmaklarımızı tek tek sarıp çoraplarımızın içine geçiri verirdi ellerimizi veeee hemen yatağa yatırırdı bizi
o kınanın harika kokusuna bayılırdık ve sabahı zor ederdik acaba ellerimiz nasıl olacak diye aynı işlemi babannem kendinede uygular ve yatardı.
bayram sabahı ezanla uyanırdık ama tabi ezan sesine değil babannemin otlu pidesinin mis gibi kokusuna uyanırdık, koşarak ellerimizi yıkar babanemin yanına giderdik, babanem bizi hazır bekliyo olurdu zaten hemen ellerimize birer piren süpürgesi tutuştururdu ve hadi bakalım bahçeye derdi babalarınız ve dedeniz bayram namazından gelene kadar siz bahçeyi süpürme işini bitireceksiniz derdi.
biz anca bahçeyi süpürdüğümüzde evin erkekleri bayram namazından gelmiş olurdu. kadınlar hemen sofrayı hazırlardı hiç unutmuyorum yere iki tane yer sofra konur ve o nefis yemekler kahvaltılıklar sofraların üzerine muntazam bir şekilde dizilirdi ve hep beraber sofraya oturup yemeğimizi yemeye koyulurduk enson tatlı gelirdi ve herkes o tatlıdan sadece iki tane yerdi ve arkasından ellerimizi açardık ve dedem sofra duasını okumaya başlardı en son amin der ve sofradan kalkardık.
sofra el çabukluğu ile toplanır çocuklarda bu arada bayramlıklarını giyinmeye başlardı herşey hazır olduktan sonra dedem seslenirdi ve "hadi bakalım artık bayramlaşalım" derdi. bütün herkes yemek yenen odaya girerdi ve herkes ayaktadır, önce babannem dedemin elini öperdi ve yanına geçerdi yaş sırasına göre yani büyükten küçüğe doğru yürümeyi bilen en ufak aile bireyine kadar daire oluşturarak bu el öpme seremonisi devam ederdi. tabi büyüklerin hediye ettiği çoraplar, mendiller ve mendillerin arasına sıkıştırılmış paralar büyük bir keyifti bizim için
o gün ev içinde bayramlaşıldıktan sonra hep beraber köyün mezarlığına gider dua ederdik. döndüğümüzde bizden büyük abilerimiz, ablalarımız köyün meydanına giderler ve günlerini orada geçirirlerdi. köy meydanında kızlı erkekli muhabbetler, bakışmalar, gülüşmeler ve eğlenceli bir üç gün geçirirlerdi. biz küçükler ise büyük bir kovalamaca içinde kapı kapı dolaşıp el öper bayram harçlığı ve şeker toplardık............
işte bu yüzden bayramlar bana hep kına, otlu pide, mendil ve duaları hatırlatır..... tekrar hepinizin bayramı mübarek olsun sevgi ve saygı hayatınızdan hiç eksik olmasın