3 -) SOSYAL İÇERİK
isyanın toplumun aşağı sınıflarına dayanan iktidar talepli karakteri tartışılmayacak kadar açıktır. bu alt sınıfların hangileri olduğuna dair veriler ise yetersizdir.
edirne'deki isyanın önderinde vücut bulan işçi kavramının, örgütlü bir işçi organizasyonuna işaret etmesi beklenemez. dönemin özellikleri dikkate alındığında bunu yoksul köylü kitlelere işaret eden tarım emekçisi olarak okumak isabetli olacaktır.
yine limandaki lonca örgütlenmesine vurgu yapılsa bile, selanik isyanının bütün civar kentleri kapasayacak şekilde iktidarı alma ve sürdürme kapasitesi,daha geniş toplumsal taban ve başka bir ideolojik aygıtın mevcudiyetini araştırmayı zorunlu kılar.
ortaçağ bizansının toplumsal mekanizmasında; hakim sınıflar için ideolojik aygıt, başka bir deyişle iktidar partisi misyonu üstlenen kilise karşısında, ezilenlerin ideolojik aygıtı misyonunu heteredoks tarikatlar üstlenmişti.
anadolu'da gerçekleştirdikleri sayısız ayaklanmalarda, yoksul sınıfların iktidar talepli isyan geleneğini 850 yılı sonrasındaki büyük sürgünle rumeliye taşıyan paulikanlar bu anlamda rüştünü kanıtlamış köklü bir tarikattır. paulikanların rumeli'de yeniden dirilişinin adı olan bogomilizmin dönem içindeki etkinliği ve pomaklar'ın alevi tarikatlar üzerinden islama geçişindeki katalizör fonksiyonuna dair tartışmalar da herkesin malumudur.
sonuç olarak, gerek isyanın yaygınlığı ve gerekse on yıla uzanan iktidar organizasyonu, bunun bir ya da en fazla iki kentin limanında örgütlenmiş loncaların marifeti olamayacak kadar ciddi, yaygın ve köklü bir geleneği olan ideolojik aygıta sahip olduğunu düşünmeyi gerekli kılar. bizans'ta kayıt tutanların, şeytan görmüş gibi bir lanet havası içinde adını anmaktan kaçındığı bu aygıtın adı bogomilizmdir.
gerek ortaya çıktığı koşulların (fetret devrini andıran iç savaş ortamı);ve gerekse sınıfsal özü ve iktidara yönelen niteliği itibariyle, fetret devri sonrasında ortaya çıkan şeyh bedrettin ayaklanmalarıyla neredeyse birebir benzerliği ifade edilmekten kaçınılan aygıtın kimliğini kuşkuyu gerektirmeyecek kadar gözler önüne serer.
1350 li yılların hemen ardından bölgeye gelen osmanlı savaşçılarından biri ile dimoteka yakınlarında ele geçirilmiş bir yerleşimin ileri gelenlerinden birinin kızından olma bedrettin'in anne ve anne taraflı akrabaları üzerinden bu isyan hakkında birinci elden tanıklıklarla bilgi sahibi olacağını varsaymak için kahin olmaya gerek yoktur sanırım. böyle bir varsayımın selçuklu, bizans, osmanlı iktidar hattına koşut olarak paulikan, bogomil,babai ve bedrettini karakterli halk ayaklanmalarının, organik bir veraset aktarım sürecine işaret edeceği de aşikardır.