Pomaklar olarak bizim dileğimiz -Balkan antantıyla Atatürk'ün gerçekleştirmek istediği gibi- Balkan ülkelerinin barış ve dostluk köprüleriyle birbirine bağlanmasıdır. Balkanlar Osmanlı öncesi bölünmüş bir coğrafya iken Osmanlı döneminde yarın bin yıl boyunca bütünlük içinde dinginliğe ulaşmıştır. Osmanlı sonrası dönemden günümüze kadar Balkanlaşma kavramı ile ifade edilen bir etnik parçalanma içinde acı deneyimler yaşamıştır.
Bizim arayışımız Osmanlı dönemindekine benzer bir barış ve huzur döneminin bu sefer yine Türkiyenin inisiyatifinde sağlam anlaşmalar yoluyla sağlanmasıdır. Bu suretle Balkanlarda yaşayan bütün etnik ve dini yapıların güven içinde yaşayabileceği bir ortam sağlanabilir.
Biz barış ve huzuru sadece kendimiz için değil, komşularımız için de istiyoruz. Bunun için ulus devletlerin sadece bir etnik yapıyı esas alarak öteki sayılan etnik ve dinsel yapıların yadsındığı ırkçı dozu baskın devletler yerine tüm insanlarını kucaklayan özgürlükçü, demokrat ve hukuka dayalı devletleri istiyoruz.
Sorun her etnik yapıya bağımsız bir devlet yada federasyonlar değil, üniter devletlerin özgürleştirilmesi ve demokratikleştirilmesidir. O nedenle Pomaklar ayrılıkçı değil, bütünleştiricidir. Ulusal devletlerin aşındırılmasından değil, demokrasinin güçlendirilmesinden yanadır.
Sonuçta herkes için iyi olan bizim için de iyidir. Onun için Pomaklar olarak örgütsel eğilimlerden çok kişisel ve toplumsal medeni haklarının takipçisi olan özgür bireylere önem veriyoruz.