Pomakların sosyal dayanışma ve kültürel paylaşım dernekleri olmalıdır. Şimdilik bir kaç tane dernek kurulmuşsa da bunların sayı ve etkinlik düzeyleri arttırılmalıdır. Mümkünse Pomakların yaşadığı her bir yerleşim yerinde köy yada kent farketmez dernekler kurulmalıdır.
Pomaklararası iletişim ve paylaşımı somutlaştırmak amacıyla Pomakların yoğunlukta olduğu kimi köy ve kentlerde şenlikler düzenlenmeli. Mevcut kimi şenlik yada şenlikler henüz “bizim ve bizi yansıtır” nitelikte değildir. Hiç yoktan iyidir diyerek öpüp başımızın üzerine koymamız başka konudur.
Websitemiz Pomaklarla ilgili toplum katmanlarının tümünü yansıtır şekilde birden çok fazla olmalıdır. Mevcut site yada sayfalar birbirinin karşıtı yada alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak algılanmalıdır. Olumlu nitelikte kim taş üstüne taş koyuyorsa ona helal olsun.
Akademik düzeyde kurullar oluşturulmalı. Pomakların tüm tarihsel, geleneksel, sosyal, ekonomik ve kültürel gerçekleri araştırılmalı ve belgelenmelidir. Dünya bizi bizden öğrenmelidir. Yoksa biz kendimizi başkalarından öğrenir durumda kalmaktan kurtulamayız. Başkalarının bize biçtiği donları giymek bize şeref vermez.
Pomak asıllı olduğu ifade edilen siyasetçiler, milletvekilleri, ünlüler, akademisyenler -istisnalar haricinde- neredeler. Ne ortaya koymuşlar? Hadi öyle demeyelim ama herhalde Pomakların onlardan çok ama çok büyük beklentileri var. Çünkü ekonomik ve siyasi gücümüz varsa, ama oy ama başka hesaplar nedeniyle herkes size saygı gösterir yada kendi satrancında sizi de hesaba katmak zorunda kalır. Şimdi acaba Pomakların yaşadığı tüm ülkelerde ne kadar dikkate alınıyoruz?
Dilimizi ya kaybettik yada kaybetmek üzereyiz. Bu konuda elle tutulur ne hazırladık? Dağınık çalışmalar var, ama işe yarar bir eser ortada yok. Dilimizi yeniden diriltmeliyiz. Başlangıçtan ileri aşamaya kadar dil öğretim sistemleri ve sözlüklerimizi oluşturmalıyız. Bu da kişisel çabalarla değil, takım çalışması ile olur. Tabiri caizse dağınık Pomak şivelerinden ortak ve yazılı bir standart Pomak dili oluşturmalıyız. Bu dil de Bulgarca ile özdeş olmamalıdır. Eğer dilimiz Bulgarcanın bir koludur diyorsak o zaman daha baştan mücadele kaybedilmiştir.
Dönüp dolaşıp vardığımız sonuç aynıdır. Önce Pomak kimliği ve Pomakçanın bağımsız bir dil olarak dirilmesidir. Buna vurgu yapmayan tüm çabalar sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
Pomakların kimliği, Pomak dili, Pomak kültür ve gelenekleri kendi içindir. Başkalarına karşı ve tehdit niteliğinde değildir. Öyleyse Pomakların yaşadığı ülkelerin hiçbirinin Pomaklardan rahatsız olmasına, kimliğimize sahip çıkma çabalarımızdan gocunmasına, bizi sever görünüp bizi silmeye uğraşmasına hakkı yoktur. Bizi kazanırsanız siz de kazanırsınız.