Tamda konumuz ile ilgili bir makale.
Evet gelelim batı trakyada pomağa pomak demek neden hakaret sayılır.
Batı Trakya'da Çingene'ye Çingene demek, hakaret sayılır. Fakat dahada ilginci, Pomak'a Pomak dendiginde, bu da Pomaklar tarafından hakaret sayılmaktadır. Osmanlı döneminden beri Müslümanlık ile Türklügü özdeş düşünen Pomaklar kendilerini Türk saymakta ve "Türk" diye hitap edilmek istemektedirler. Bunun çeşitli nedenleri düşünülebilir:
1) İdeolojilerin ve özellikle de sert resmi ideolojilerin, toplumun temel taleplerini karşılamaktan uzak oldugu, bir de baskının bulundugu durumlarda, bireylere sürekli yapılan ideolojik bombardıman sonunda tepki doğurur. Bu tepki, ideolojinin bıkkınlık yaratmasından başlayarak, benimsenmesi istenen fikirlerin yadsınması sonucuna dek varabilir. Böylece, karşıt ideolojilere yönelimi de hızlandırabilir. "ldeolojinin olumsuz işlevi" denilen bu mekanizma Batı Trakya'da Pomaklar (ayrıca, .Çingeneler) açısından hareket halindedir. Çünkü hem bu insanlar yaşadıklan dağlık bölgede yoksulluk içindedirler ve Yunan devleti buna bir çözüm getirememektedir, hemde üstelik devlet kendilerine karşı ayrım uygulamaktadır. Böyle bir durumda, Yunan devleti Pomaklara sürekli olarak "Siz Büyük iskender'in zorla Müslümanlaştırılmış torunlarısınız propagandası yapmakta, yuvarlak tepsi ekmegini haç biçiminde dörde bölmelerini ve pencerelerine haç biçimi demir koymalarını Hıristiyanlık döneminden kalma birer adet saymakta, hatta Pomakların Türk degil, Yunan kanı taşıdıgını tıbbi yöntemlerle kanıtlamaya çalışmaktadırlar.
Bu konudaki birçok örnekten bir tanesini vermek gerekirse:
Avrupa Topluluğu Adalet Divanı'nın 30 Mayıs 1989'da verdiği bir kararlada (dava no,309/87) mahkum edilen 1366/1938 sayılı Yunan yasasının uygulaması sonucu, Yunanistan'ın diger yerleriride degil ama Batı Trakya sınırları içinde Müslümanların taşınmaz mal satın alması fiilen yasaktır. Bu durum. Batı Trakya'dakilerin dışında, şaşılacak kadar az sayıda Yunanlının bilincinde oldugu bir durumdur, Makedonya'nınbağımsız olmasından (1911) bu yana, Yunan propagandasındakibu "Büyük iskender" teması terkedilmiş gözükmektedir.
İş böyle olunca, Pomaklar Türklük bilincine daha fazla yönelmektedirler. Nitekim,1985 yılında Batı Trakya'da Pomaklar arasında yaptığım araştırmalar sırasında, Pomaklar şöyle demişlerdir: "Osmanlılar bizi zorla Müslüman yaptılarsa, nur içinde yatsınlar, Yok, biz kendi kendimize Müslüman olduysak, aferin bize".
2) Pomakların ve Çingenelerin bir akraba devleti (kin-state) yoktur, Türklerin ise vardır ve Müslüman azınlıgın uluslararası antlaşmalarca güvence altına alınmış haklarına yalnızca bu devlet sahip çıkmaktadır.
3) Azınlık arasında Türkler hem büyük çoğunlugu oluşturmaktadır, hem de ekonomik bakımdan diger iki Müslüman kitleden daha iyi durumdadır. Türkler, Osmanlı imparatorluğu'nun yöneticisi olarak dil, kültür ve tarih açılarından daha parlak bir geçmişe de sahiptirler. Dolayısıyla, azınlık arasında Türk olmak, bir prestij ögesi, neredeyse bir sınıf atlama unsurudur.
4) Bu koşullarda Yunan makamlarının, azınlığı "Türk': degil, "Müslüman" diye anmaları, Türk-Pomak-Çingene ayrımını ortadan kaldırmaya da yaramakta, azınlık toplumu Müslümanlık temelinde birleştirilmiş olmaktadır ki, Yunan makamlarının esas sorunu da buradan doguyor ve biz de esas konumuza dönüyoruz: Batı Trakya'da Pomakların kendilerini Türk saymalarının en temel nedeni, azınlığın (üstelik,baskı altındaki azınlığın) Müslüman,çoğunlugun ise Yunan Ortodoks olmasıdır. Diğer nedenler yardımcı nedenlerdir. Bu bildirinin başında da belirtilen varsayımı destekler biçimde, farklı dinden bir çoğunluk egemenligi durumunda, baskıgören azınlıgın dini onun "ulusal" kimligini desteklemekte, bu kimlikle özdeş hale gelmektedir.Tabii, bu arada, azınlığın ekonomik bakımdan Yunanlılarla karşılaştırılmayacak kadar zayıf oluşu, yani "sınıf" ögesi de devreye girmekte v.e anılan özdeşliği bir de o açıdan kemikleştirmektedir. Sonuç olarak, Türk etnik kökenden gelmeyen Batı Trakya Müslüman azınlığı arasındaki Türklük kimligi, yukarıda sayılan nedenlerle, belki de Türk etnik kökenden gelenler arasında olduğundan daha güçlüdür.
Değerli bir hocamızdan alıntı.