mustafa'nın da belirtiği gibi arapça "mesh" sözcüğünün türkçe'de kök gibi ele alınarak; isimden isim yapan -ce, -çe ekiyle türetilmiş bir söz olmalı bu kanımca...
mesh sözcüğünün, alan karşılığı olarak bildiğimiz saha sözüyle bağlantılı olduğunu sanıyorum. sh konsanat gurubu, başına-m(e) eki alarak; 'alan'dan, 'alanlanmış' (sarılmış, kuşatılmış, parsellenmiş, tamamı elden geçirilmiş) gibi bir içeriğe yönelmiştir. abdest için 'mesh' etmek te, belirli bir yüzeyin temizlik amacıyla boşluk bırakmayacak şekilde katedilmesidir sonuç olarak...
bu durumda "mesce"yi; türkçeleşirken "h" harfi düşmüş 'mes(h)-ce' olarak ele alabiliriz. -ce eki türkçe'de genel olarak dil, yer ve hayvan isimleri yapar ( türkçe, ermenice / boyalıca, çamlıca / kokarca, karaca gibi...). eklendiği kökte anatılana bezeyen veya onunla ilgili başka bir varlık ya da olguya işaret eder.
"mes(h)+ce" sözü, mesh gibi sarılmış (sargın), kuşatılmış, ya da abdest almada olduğu gibi yıkanmış, temizlenmiş (pak-ça) anlamlarına gelebilir yani...
bu detaylı çeşitlemeyi yapma nedenim biraz da soyadı kanunu uygulaması ile alakalıdır. kanunla herkese yetkili makamlara başvurarak dilediği soyadını alması için belirli bir süre tanınmış; bu sürede başvurmayanlara ise yetkili kişilerce uygun görülen bir soyadı resen kayda geçirilmiştir. Köylerde ihtiyar heyetine tanınan bu yetki doğallıkla etkin üyelerin dilbilgisi ve sözcük türetme yeteneklerinden nasibini alacaktır. bir süre önce uygulama döneminde muhtarlık yapmış bir yaşlıyla sohbetimde, bir köydeki soyadlarıyla ilgili hayli ilginç öyküler dinlemiştim. bunlar arasında muhtarın genelde kullanıldığını zannettiği ancak yalnızca göç öncesi yaşadığı yörede bilinen sözcükler olduğu gibi, yine yalnızca heyetten birinin beyninde oluşmuş çok öznel çağrışımları ifade etmek için eksik dilbilgisi ile türetilmiş sözcükler de mevcuttur.
en doğru ifadeye ulaşabilmek için, söz karşılıklarını araştırmak yanında, eldelerin; soyadının alındığı zaman ve ortama ilişkin verilerle harmanlanarak değerlendirilmesi de gerekecektir... en doğru yanıtı soruyu soran arkadaşımızın bizzat kendisi bulacaktır kısacası...