Şimdi oralara Peçenekler geldi ve ortalıkta yoklar. Pomaklar da öncelerde yoktu, öyleyse Peçenekler Pomak oldu. Düz mantığa dayalı bu uslamlama olmayana ergi yöntemi kullanıyor sonuca varmak için. Ama onu da layıkıyla kullanamıyor. Çünkü olmayana ergide diğer bütün olasılıkların değillenmesi lazımdır ki; son olasılık kanıtlanmış kabul edilebilsin. Şimdi tarih boyunca Rodoplar'a gelenler saymakla bitmez. Got, Vizigot istlasından başlayın, kelt, trak, makedon, kimmer, iskit, hun, avar, slav vs. saymakla bitmez işte... Çoğu geldi geçti buralardan ama her birinin bakiyeleri kaldı mutlaka... Tek tek bunlara ne olduğunu ve mutlaka bölgeyi kamilen terkettiklerini gösterebilen biri varsa kabul edelim ki, Peçenekler Pomak oldu. Yok böyle bir şey ama... Her uzunca kalan kalabalık kendinden önceki bakiyeyi dönüştürdü başka renge... Traklaşma, Rumlaşma, Türkleşme, Slavlaşma dönemleri birbirini izledi.. Son ve günümüze kadar gelen tınılar Slav bandosu Patentli... Demek ki Peçeneklerin gelip te uzaklara gitmeyenleri Slavlaştı çoğunlukla... Bir kısmı Pomaklar içinde de eridi kesin. Homojen gruplar halinde yaşama şansı bulanlar bölgede Hıristiyan Türkler olarak var olabildi bir dönem. Osmanlı gelince Müslüman oldu bir kısmı bunların. Gacal, Çitak dediklerimiz bu damardan geliyor sanırım. En azından öyle tartışılıyor... Kaynaklar önemli bir kısmının ukrayna stepleri ve macaristan yönüne giderek oralarda yerli unsurlara karıştıklarını söylüyor. Tabii Bizansın iskanla dağıttıkları da var. Eskişehir çorum arasındaki bölgede hayli belirgin izler var bunlardan. "Peçenek" adı verilen yerleşimler mesela... Rodop'ların güneyinde yaşatılan kurban geleneği, çoç ve kös oyunları bu bölge ile kültürel benzeşme kırıntılarına işaret ediyor ki ben Pomaklar içinde erimiş sınırlı bir Peçenek kesiminin varlığına işaret eden önemli veriler olarak görüyorum bunları... Slavik kimliğe katılanların eski kimlikten muhafaza edebildiği birkaç folklorik tını...
Karamanlılık muhabbetleri var bir de... Isıtılıp ısıtılıp sofraya sürülen... Bunlar konusunda bir de kafa karışıklığı var beyinlerde... Bunlar hıristiyan Tükler diye biliniyor. Babai isyanlarına katılan bir Afşar grubu oldukları yazılıyor bir yandan da. İsyan sonrası dönemde iskan olmuş Karamanoğulları bölgeye... Öyleyse an azından Alevi Türkmendi bunlar, Hıristiyan değil. Ama Hıristiyan mezar taşlarını ve hatta Yunan harfleri üzerinden kilise eksenli din kitaplarını biliyoruz, içeriği Türk dilinde yazılan.... Bu durum homojen kavram olmadığını gösteriyor Karamanlılığın. Karamanlı ve Karamanoğlu diye adlandırabileceğimiz iki Türk katmanına işaret ediyor. Biri hıristiyan diğeri heteredoks Müslüman inançlı iki katman. İkisi de Türkçe konuşan...
Peçenekler; Moğol itmesi ile göçe kalkmadan önce, Asyada yaşayan Türklerin batı ucunda konumlanmış durumdaydı. O zamanların Aranya/Albanya'sı olan Hazar Kafkas arası bölgede... Göç hareketleri Karadenizin güneyine yöneldi önce... Fazlası Kuzeyden aktı. Bizim tartıştığımız daha çok bu kuzey yolundan Balkanlara inenler. Güneyden gelenlerin bir kısmının Karadeniz bölgesine dağıldığı yazılıyor. Bunlardan bir kısmının Bizans tarafından, Konya/Kapadokya civarına iskan edildiğini düşünüyorum ben. Karamanlı dediğimiz Hıristiyan Türkler bunlar olmalı... Toprağa iskan edildikleri için yerleşik düzende yazı da kullandılar göçebelerden farklı olarak. Homojen bir bölgede yaşadıkları için ne Bizans döneminde dillerini yitirdiler ne de Selçuklu/Osmanlı egemenliğinde dinlerini...
Selçuklunun can çekiştiği dönemde aynı alana iskan edilen Afşar topluluğu zayıflayan otorite ortamında yerel beylik haline geldi çabucak. İskan edildikleri bölgenin yerlisi olan Hıristiyan Karamanlılarla kaynaşan göçebe Afşarlar bu kesim sayesinde disiplinli bir devlet aygıtı inşa etmeyi başardığı içindir ki uzun süre tarih sahnesinde rol alabildiler. Kurdukları bu iyi ilişkilerin simgesiydi adeta Afşar beyinin oğluna "Karaman" adını koyması... Bu oğul beyliğin başına geçince Afşar aşireti Karamanoğulları olarak anılmaya başladı. Önceden gelip Hıristiyan inancında yaşayanlarla, Selçuklu döneminde iskan olan Müslüman Türk toplulukları (katmanları) aynı adda birleşti bu sayede.
Şimdi bunu neden yazdım. Karamanoğlu ile Karamanlı adlarının, iki ayrı dönemde iskan olmuş farklı Türk topluluklarını ifade ettiği bilinsin istedim. Karamanlı dediğimiz kesimin bir Peçenek oymağından geldiğini düşündüren en önemli unsur adlarıdır. Peçeneklerle ilgilenenler bilir. Onlar her oymağı ayrı bir renkle adlandırıyordu. Karamanlı adı bu gelenekle bağlantılı görünüyor. Karaman, Karamanlı formunda yer adlarına, Konya dışında Balkanlarda da rastlıyoruz. Bunların en azından bir kısmının Osmanlı iskanıyla bağlantılı olmadığını sanıyorum ben. Balkanlardaki Konya/Karaman kökenlilik söylencesi Müslüman/Türk geçmişe bağlama/bağlanma güdüleriyle çıkıyor karşımıza... İstrancalarda Büyük Mahya tepesinin doğusunda yer alan bu dağların ikinci büyük tepesinin adı "Karamantepe"dir. Bu ad mübadele öncesi bölgede yaşayan Rumlar'dan aktarılmıştır. Pınarhisar/Yenice köyüne zaman zaman dedelerinin yaşadığı yerleri ziyarete gelen Rumlar neredeyse kutsiyet atfeden bir önemle bu tepeyi mutlaka ziyaret ederler. Yüksek yerlere kutsiyet atfetmek eski bir Hıristiyan geleneğidir. Dedelerinin aktardığı bilgiler üzerinden bu tepeyi önemseyen ziyaretçiler bunun Rumca adını bilmezler. Doğrudan "Karaman"a nereden gidebileceklerini sorarlar köylülere. Bunlarla sohbet eden bir arkadaş tepenin ayrı bir Rumca adı olabileceğini akıllarından bile geçirmediklerini söylemişti bana... Karamanlis ailesinin de Hayrabolu mübadili Rum olduğu yazılır. Bu olgular mübadele öncesinde Yenice'de yaşayan Rumların "Karamanlı" dediğimiz Hıristiyan Peçenek bakiyesinden Rumlaştıklarını düşündürüyor. Bunu düşünmeyi gerektiren başka bir veri ise civarda yer alan çok eski bir mezarlıktır. Bir akademisyene gösterildiğinde, bunun Peçeneklere ait olması gerektiğini söylemişti... Bütün bunlar Konya kökenli olmayan ve Hıristiyan inançlı Karamanlıların bökgedeki varlığına işaret eder. Bu varlık Bizansın Anadolu'dan getirip iskan etmesiyle de oluşabilir kuşkusuz. Kuzey yolundan geldiğini bildiğimiz Peçenek gruplarının bakiyesi olabileceğini düşünmek te pekala mümkündür.
Sonuç olarak bölgeye gelen Peçenek topluluklarının Bizans iskan uygulamalarıyla uzaklara sürülen ya da kendiliğinden doğu Avrupa içlerine çekilerek oradaki toplumlara kaynaşanlar dışında bölgede kalan bakiyelerinden bir kısmının Slav topluluklar içinde eridiğini, bir kısmının Türk kimliğini yitirmeden günümüze Gacal, Çitak ve belki biraz Gagavuz kimliği içinde taşındıklarını, bir başka kısmın ise Rumlaştığını söylemek mümkündür. Belirli bir parçanın daha sonra Pomakları oluşturacak topluluklar içinde eridiğinin de kabulü gerekir. Ancak bu kabul Pomak = Peçenek denklemini akla bile getiremeyecek kadar sınırlı bir orana tekabül eder.