Türkçe > Şiirler
YEN(İ)ZLER
daylek:
SİTEM
Çizgiler;
Önümüzde hep seriliydi boylu boyunca
göremedik...
... takatsiz duruşlarımızda,
gözlerimizdeki alacakaranlıkta bile
gökkuşağının altında
"Biz" in ta kendisiydik.
Dilde değil,
tuvalin tam ortasında idik.
hep yaşadığımız andan ibaret sanırız ya hayatı,
öyleydi sanmalarımız.
Aslında;
hiç de sandığımız gibi değilmiş
ne an nede hayat...
Duvarların arkasında içilen,
katran karası
demli çayları okudum.
Su! Ay'a vuruldum sandı
mehtabın seyrini bana bıraktı.
Peki Su bilir mi acaba?
mehtap aslında Ay'ın suda yansımasıydı.
Neden sahip çıkmadı mehtaba?
Neden sen bir hırsızsın dedi
ve mehtabın seyrini bana verdi?
Ben mi istedim?
Ben mi alıp kaçtım?
yoksa doğan günle gelen gerçekler mi yok etti
suyun üstündeki Ay yansımasını?
Karanlık yargılarla infaz edildim.
Halbuki;
ne Ay benimdi ne de mehtap.
sadece deniz kenarından geçerken
seyre dalan keyifli bir izleyiciydim.
En derin kardeşlik sadece tuvalimde değil,
tuvalimin en derinlerinde kaldı şimdi.
Renklerim,
benim canım renklerim
alaca bulaca
ve artık bütün bedenimde...
Greenman:
09.05.2009 15:04
sus pus olurum bir an
ölülerin çığlıkları duyulur
konuşurum
yaşayanlar sus pus olur
hiç kimse değilim
inkar etmedim
sevdim;
su gibi sevdim
başka türlü sevmeyi hiç bilmedim
sevilmedim de
oysa çok istemiştim,
şimdi gökteyim
yarın belki yerde
bir ölü var içimde
sohpetlerdeyim
ve yine sus pus oldum
kapandı gözlerim
sabah ister olsun
ister olmasın
gidiyorum
taşınıyorum kendimden
nefret te ediyorum
lanet te kendime ve herşeye
sevdim,
sevilmediğimi de bildim
zaten adam değildim
gitmeliyim...
Ulaş MELNİK
daylek:
Gülümse Çocuk !
Güneşi örten, ateş gözlerinle
Yeni bir dünya kur çocuk…
Göz yaşlarını sil !
Sere serpe yaşanan acıları
as! kelebeklerin renklerine
cılız bacaklı
hayalleri rüyalarda saklı
şarkı söyleyen kız çocuklarını resimle
mavinin sonsuzluğunda yiten
bulutların pamuksu tenine.
Kuka taşlarına saklanmış kırılganlığını
Ekleyip savaşın soğuk izlerine,
Rengarenk balonların üstüne yaz
Gözyaşlarınla “geleceğim ben” diye.
Düşünme açlığını , acını…
Ağlama gidenlerine
Kimliğini unut…!
Haykır “insanım ben” diye.
Yalın ayak, başı çıplak
Koş rüyaların içine
Aş! Bir bir…
Yüreklere kazınan
Dikenli tellerin çevrelediği
Kanlı revanlı sınırları.
Adım adım geç zamanın ötesine.
Yarına miras düşlerle, gülüşlerle
Anne sıcaklığını çalan öpüşlerle
İliş uçurtmaların seyirlik haline.
Asıl! haylaz Anka’nın yeniden doğarak
Rengarenk özgürlüğe kanat çırptığı çığlıklarına…
Sen yaz çocuk!
Sonsuzluğun döngüsünde
Sevgiyi,
Erit içinde ki nefreti…
Gülümse!
Gülümse ki
gözlerinin örttüğü kızıl güneş
doğsun içine…
Dilek Karaağaç
bello:
:) Gülümsettin beni kuzen, Harika bir şiir Tebrik edrim..
daylek:
Cevabı Yek Olana!
Zat-ı muhterem'e midir isyan
Haşa !
Huzurda el-pençe divan eğilir,
"insan" olan insan.
Hakkın hükmünü vermek haddime değil !
Amma ve lakin "Oku" , bil, öğren, öğret
İnanan için emir değilmidir ?
Madem öyle susmak neyin nesidir ?
Sorgunun cevabı ‘Yek'se
Söyle düşeşler kimin içindir ?
Eğriye eğri, doğruya doğru diyerek
Bulunmazmı huzur yolu ?
İllaki kör kuyulara atılan taşların
Peşinemi düşmeli insanoğlu ?
Elbette ki güneşin karşılığı gece
Güzün karşılığı yazdır.
Ancak Yezid'e kim vermiştir o haddi;
Güneşi karşılayan yıldızları topla
Cebe indir!
Baharı karşılayan gelincikleri topla
Zevk-ü sefa uğruna
Sadece kendi bahçene diktir !
Özgür irade kimin içindir ?
Mala mülke tamah edip,
Yedi ceddini satanlar içinmidir ?
Avuç açıp aman dileyenler içinmidir ?
Yoksa hiçbiri midir ?
Yerle gök arası adı esir olmuş
Çocukların bedenleri gibi
Kara bahtları kime kurban edilir ?
Arşa ulaşmak için çıkılan yolların taşlarında
Daha kaç kafa ezmek gerekir ?
Kaç soyun yok olması...
Kaç kölenin ağalara satılması...
Kaç kadının hareme alınması...
Kaç ananın gözyaşlarına boğulması...
Kaç babanın yavrıları uğruna kursağını tıkaması...
Kaç elmasın kana bulanması...
Kaç çocuğun avuçlarından hayatının çalınması gerekir ?
Devenin "Boynum eğri" diyebilmesi için
Daha kaç yerinin eğri olduğunu görmesi gerekir ?
Vel hasıl-ı kelam;
Adı Güzel söyler, Dilek inler!
Bitmez bu çileli sualler...
Dilek Karaağaç
Navigation
[0] Message Index
[#] Next page
[*] Previous page
Go to full version