SEDENKA
Prof. Dr. Artun Erman
Balkan göçmenleri tarafından Tekirdağ'a getirilmiş bir âdetdir. Sedenka Slav kökenli bir sözcüktür. "Sedeti" oturmak fiil kökünden türemiş oturmak, toplanmak anlamında kullanılır: Köy kadınlarının kendine özgü eğlencelerindendir. Sedenka üç çeşit yapılmaktadır.
1. Komşuların toplandığı bir gecedir. Bulgur çekilir, pazı açılır, sohbet edilir. Kızlar darbuka , tef çalıp türkü söylerler. Özellikle kabak ve mısır yenilir.
2. Söz kesimi için toplanıldığmda kızın ailesinden söz alınırsa damat adayına kızdan alman mendil götürülür. Kızlar gece toplanıp eğlenir.
3. Harman zamanı yapılan sedenka. Ayçiçeği dövülüp, mısır soyulurken yapılır. Bir çeşit yardımlaşmadır. Türküler söylenir eğlenceler düzenlenir.
Taşurmurca (k-13) köyünde sedenkaya mâle (mahalle) adı verilir. Mâle'yi yapacak kişi gündüzden bütün komşularını çağırır. Komşularına ikram edeceği yiyecekleri gündüzden hazırlamaya başlar. Gece olunca çağrılan komşular yavaş yavaş gelmeye başlar. Herkes toplandıktan sonra hal hatır sorulur. Bir müddet sonra kızlar diğer odaya geçerek oyun çıkarmak için hazırlıklara başlarlar. Sedenkalar Bulgaristan göçmenleri olan Karacakılavuz köyünde günümüzde çok yaygın bir biçimde yapılmaktadır.
Sedenka nişan kutlaması için yapıldığında pazartesi günü; oğlan tarafı nişan bohçalarıyla kız evine gider. Bohçalar kız evine bırakılır. Kız evi de hazırladığı bohçayı oğlan evine gönderir. Gece oğlan tarafı kız evine gider, cümbüşe başlanır. Kızlar türkü söyleyip oynarlar. Yaş
gruplarına göre sohbet edilip, oynayan gruplar oyun çıkarılacağı, türkü söyleyip halk oyunu oynanacağı zaman bir araya toplanırlar.
Kış geceleri yapılan sedenkalarda amaç eğlencedir. Kızlar, kadınlar önceden kararlaştırılan bir evde toplanırlar. Kızlar sedenkaya giderken daire, tef ve çömlek darbukalarını alırlar. Ev sahibi mısır patlatır. Suda mısır pişirilir. Kabak, değişmez tatlıdır. Kızlar camların perdelerini
açarlar. Oğlanlar dışarıdan cama bakarlar. Kızlar maniler, türküler;söylerler. Kış geceleri yapılan sedenkalara erkeklar katılmaz. Harman
zamanı yardımlaşma imece amacı güden sedenkalara kadın ve erkekler yan yana gelirler. Sedenkalar köyün kızlarının ve oğlanlarının birbirlerini tanıdıkları yer olur.
Karacakılavuz köyü kaynak kişisi (k-14) sedenkayı şöyle anlatıyor:
"Konu komşu, sedenkaya gideriz, bir ev içi toplarız, igidiriz (yün-eğirmek) öreriz, dikeriz, anlatırız (sohbet etmek) Yavuklu cama gelir,
zenginse şeker getirir, fakirse çeker gider, patlak mısır patlatırız. Kabak pişirir, yeriz. Orada kendi kendimize cümbüş yaparız. Oyunlar oynarız. Mani, türkü söyleriz. Kızlar oyun çıkarırlar, oyunlar oynarız, bilmeceler sorarız. Yavuklularımıza patlak veririz." 1978 yılında
Bulgaristan'dan gelen Kırkgöz köyünün kaynak kişisi (k-15) Bulgaristan Eskicuma'da yapılan sedenkaları şöyle anlatıyor.
"Sedenka, Balkanlarda Türkler arasında çok yaygın olan bir toplantıdır. Eskicuma'da çeşitli sedenkalar yapılıyordu. Bunlar birincisi,
gündöndü (ayçiçek) ufalamak, mısır soymak için bir evde gece toplanılır, ev sahibine yardım edilir. Ev sahibi süt mısırı pişirir, birlikte yeriz. İş birtmişse ertesi akşam kime gidileceği kararlaştırılır. İkincisi kış geceleri hasır dokumak için sedenkalar yapılır. Bir kısmı kızlar hasır
dokur, diğerleri kendi işleriyle gelirler. Üçüncüsü eğlenmek amacıyla yapılan sedenkalardır. Herkes işini alır, belli bir evde toplanılır. Hem iş
yaparlar, hem de maniler söylerler, şenlenirler. Birbirlerine deyiş (mani) atarlar."
Bu açıklama bize sedenkanın Balkanlardan taşınma bir âdet olduğunu gösteriyor. Balkan Türklerinin bu halk kültürü ürünün Tekirdağ
kültür potasında erimiş, yöreye özgü özellikler kazanmıştır. Bugün bu âdeti Tekirdağ halk kültürü ürünü olarak sayabiliriz. Sedenkanın yapılma amacında hemen hemen bütün kaynak kişiler birleşiyorlar. Bunları; yardımlaşma, boş zamanları değerlendirme, komşuluk ilişkilerini güçlendirme, içine kapalılıktan kendini kurtarıp sosyalleşme vb. olarak sıralayabiliriz.
Kumbağ köyünde (k-16) yapılan sedenkalar da diğer sedenkalar gibi yapılır. Ayrıca bu köyde kış yiyecekleri hazırlamak, bulgur çekmek,
yufka çekmek için de sedenkalar yapılır.
Sedenkaların Ortacaköy'de de (k-10) söz kesimi, imece için yapıldığını görüyoruz. Sedenkalarda kadınlar çeşitli kılıklara girerek oyun
çıkarırlar. Bazen değişik giysilerle seyircileri şaşırtırlar. Karacakılavuz köyünde(k-14) Sedenkalarda oynanan oyunlardan biri "cüce oyunu”dur. Genellikle küçük bir kız çocuğunun başına büyük bir tepsi ters olarak konur. Kadınların giydikleri çarşaf, pürgü adı verilen dış giysinin eteği bu tepsinin üstüne örtülür. Çarşafın etekleri toplanır, çocuğun beli üzerine bağlanır. Kollar bu çarşafın içinde kalır. Bir erkek ceketi yakası çocuğun beline gelecek şekilde giydirilir. Bir oklava ceketin kollarından geçirilir. Bu şekilde kollar yana açılmış dik dururlar. Kızlar ve kadınlar türküler söylerler cüce ortada oynar.
Taşmurca köyünde (k-13) sedenka gecesinde kızlar oyun çıkaracakları zaman yandaki odaya geçip hazırlamaya başlarlar. Bu arada da
kadınlar söyleşirler, dertleşirler. Kızlar içeriye girince bütün sesler kesilir ve kızlar izlenmeye başlanır. Kızların oynadığı oyunlardan biri "manda oyunu”dur Oyun şöyledir: Bir kız manda olur. Kıza bir siyah ferace
giydirilir. Kulak izlenimi vermek için başına iki terlik bağlanır. Boynuna ip bağlanarak ipi çeke çeke manda, kadınların bulunduğu odaya getirilir. Kadınlardan biri mandayı sağmaya kalkar. Manda kendini sağdırmaz. Manda döner, kadın döner. Bir kadın daha gelir o da mandayı sağamaz. Üçüncü kadın gelir mandayı sağar. Bundan sonra manda satılığa çıkarılır. En yüksek parayı veren mandayı alır ve mandayı dışarı çıkarır. Kızlar daha sonra çeşitli köy seyirlik oyunları çıkarırlar.
Ahmedikli (k-17), Dedecik (k-7) Mahramlı (k-1) ve Tekirdağ
merkez (k-18)'de yapılan sedankalar da hemen hemen aynıdır. Yardımlaşma için yapılan sedenkalarda da hemen hemen aynıdır. Yardımlaşma için yapılan sedenkalarda öncelikle işlerin bitirilmesine önem verilir. Eğlence genellikle işler bittikten sonra yapılır. Şu karşılıklı konuşmalarla kızların işleri çabuk bitirmesi sağlanır.
- "Kız Hatçe pazıları açtınız mı?”
- "Bitiyor Emne Tete" (Emine Teyze)
- "Haydin bakalım, kızlar çabuk olun yoksa eğlenmeye sıra
kalmayacak".
Bir süre sonra işler tamamlanır, ev sahibi ikramlarını verir.
- " Haydin bakalım kızlar çalın , söyleyin oynayın."
Darbuka, tef veya daire çalmaya başlar, türküler söylenir. Yaşlılar
kızları oyuna çağırır.
- "Haydi kızlar, nazlanmayın oyuna kalkın ortalık neşelensin."
Kızlar kalkar oynar. Sıra mani atışmasına gelmiştir. Kızlar camdan
veya açık havada yapılan sedenkalarda sevdiklerine mani söylerler. Kız
erkek mani atışması da olur.
Ahmedikli köyünde (k-17) sedankalarda yapılan bir mani atışması
şöyledir. Mani atışında kuralı yoktur. Karşılıklı çeşitli maniler söylenir.
Oğlan: Karşıda gördüm seni
Düğmeme durdum seni
Beni sana vermezler
Canına kıyma güzel
Kız: Karşıda durma güzel
Bıyını (bıyığını) burma güzel
Beni sana vermezler
Canına kıyma güzel
Oğlan: Karşında oturanlar
Derdini arttıranlar
Bana teselli versin
Sevdadan kurtaranlar
Kız: Denizin dibi kaya
Cemalin benzer aya
Yüremde (yüreğimde) yağ kalmadı
Günleri saya saya
Oğlan: Denizin üstü kürek
Şimdi ah etti yürek
Yâr üstüne yâr sever
Dayanmaz buna yürek
Kız : Denizin üstü şamdan
Kaç ulan bakma camdan
Al martini vur beni
Kurtulayım bu candan
Oğlan: Denizin üstü enser(çivi)
Üstü maviye benzer
Deryaları dolaşsam
Yoktur yârime benzer
Kız : At gelir kalka kalka
Boynunda gümüş halka
Ben o yâre gönül verdim
Anamdan korka korka
Oğlan: Atımın başlığı yok
Göynümün hoşluğu yok
Geçme benim karşımdan
Kesemde harçlığım yok
Kız : At gelir takur tukur
Çeşmeye koydum bakır
Yârimi sorarsanız
Kaş kara gözler çakır
Oğlan: Attan ayna düşürdüm
İndim lâfı pişirdim
Mana bulma kardaşım
Sana gönül düşürdüm
Kız : İplik işlerim tel gibi
Yârim geçer yel gibi
Bileydim benim olduğunu
Tutar mıydım el gibi
Sedenkada bilmeceler sorulur. En çok bilene ev sahibi armayan
verir. Sorulan bilmecelerden bazıları şunlardır:
Bir soğan dolma
Yavukluna yolla (Çekirdek)
Soktum şişti
Çektim küstü (Kahve)
Sen sen ağacın yaprağı
Sönmez Kabe topracığı
Şen sen onu bilince
Ölünce sendelersin (Kuran)
Fink aşağı fink yukarı
Fingo fingo Mustağa Ağa (Mekik)
Ay ayazı, kaytık aşı
Dul karının güzel kızı (Ateş)
Terazi kadar diğirmiliği
Yüzbin tane deliği (Gizleme)
Kara katır yan yatır
Kalkar ısırır gene yatır (Maşa)
Daldan dala
Kırmızı pala (Sincap)
Ay aradı, gün buldu (Kırağı)
Dağda tak tak (Balta)
Aydırmaca kaydırmaca
Kaydır gitsin binbir uca (Göz)
Suda şıp şıp
Arşın ayak (Balık) (Leylek)
Burma bıyık (Tavşan)
Takır takır takraba
İçindedir akraba
Ya erkektir, ya dişi
Bunu bilir her kişi (Beşik-Bebek)
Mavi atlas
Suya batmaz
Arşın yetmez
Makas kesmez
Terzi biçmez (Gökyüzü)
Ahmedikli köyünde sevdikler gurbette, askerde olan kızlar, gurbet ve özlem duygularını dile getirmek için ağıtlar söylerler, bunlardan biri
şöyledir:
AĞIT (K-17)
Gurbet elde düştüm firak Gurbet elde benim sözler
Vatanımdan düştüm ırak Anam babam beni özler
Bu gurbetlik oldu merak Kardaşlarım beni özler
Yanarım gurbette ah !ah! Yanarım gurbette ah! ah!
Gurbet elde benim gibi Gurbet eli elli türlü
Yanar yürek yalın gibi Yanar yürek binbir türlü
Şu gurbetlik ölüm gibi Şu gurbetlik beni üzdü
Yanarım gurbette ah ! ah! Yanarım gurbette ah! ah!
Ahmedikli köyünde türkü eşliğinde halk oyunları oynaır. Bunlardan
bir ÇOBAN'dır. Sözleri ve oynanışı şöyledir. Çoban oyunu iki kişi kolları
yanda tek ayak üzerine oynar. Bir kişi tarafından söylenir. İstenirse
seyirciler türküye katılır.
ÇOBAN (k-17)
Zilli çoban zilli, koyunları zilli
Kalk çoban kaçalım, bekçiler geldi
Otur çoban otur gölgeye otur
Ovalara gidersen al beni götür
Çobanın anası male gezer
Köpekler evde çizleme ezer.
Otur çoban otur gölgeye otur
Ovalara gidersen al beni götür
Çobanın karısı ekmek yapmaz
Çoban gibi keraneci göbek atamaz
Otur çoban otur gölgeye otur
Ovalara gidersen al beni götür
Çobanın ektiği fidan olur mu?
Çoban gibi bitliye giden olur mu ?
Otur çoban otur gölgeye otur
Ovalara gidersen al beni götür.
Çobanın gavalı ceviz kökünden
Yanına da varılmaz köpek sesinden
Otur çoban otur gölgeye otur
Ovalara gidersen al beni götür
Çobanın kulübesi saptan samandan
Yanına da varılmaz tozdan dumanda
Otur çoban otur gölgeye otur
Ovalara gidersen al beni götür
Sedenka gecesinde türküler söylenir. Bunlara oturak türküleri adı
verilir. Uzun türkülerdir. Gece topluca halk oyunları oynanması ile sona
erer.
KAYNAK KİŞİLER
k-1 Hüseyin Sabuncu, Bulgaristan, 55,evli, ilkokul,çiftçi, Mahramlı,1985
k-2 Fatma Bedel, Osmanlı, 57, evli, ilkokul, ev hanımı, Osmanlı, 1985.
k-3 Raif Gürsoy, Buzağcı, 70, evli, ilkokul, Çiftçi, Buzağcı, 1985
k-4 Rıfat Şahin, Ortacaköy, 75, evli ilkokul, çiftçi, Ortacaköy, 1985
k-5 Rahmiye Güven, Ortacaköy, 50 evli, ilkokul, ev hanımı, Ortacaköy, 1985.
k-6 Nebahat Şeker, Çorlu, 53, evli, ilkokul, ev hanımı, Çorlu, 1985
k-7 Hatice Sucular, Dedecik, 65 evli, öğrenimi yok, ev hanımı, Dedecik, 1985.
k-8 Hayriye Güven, Ortacaköy, 50, evli,ilkokul, ev hanımı, Ortacaköy, 1985
k-9 Rahmi Taştekin, Oratacaköy, 55, evli, ilkokul, çiftçi, Ortacaköy, 1985.
k-10 Gülten Uysal, Ortacaköy, 41, evli, ilkokul, ev hanımı, Ortacaköy, 1985.
k-11 Rahmiye İnal, Tekirdağ, 78, evli, öğrenimi yok, ev hanımı, Tekirdağ, 1985.
k- 12 Fevziye Dağdeviren, Tekirdağ, 63, evli, ilkokul, ev hanımı, Tekirdağ, 1985
k-13 Şükriye Işık, Taşumurca, 70, evli eski Türkçe biliyor, evhamını, Taşumurca,
1985.
k-14 Ayşe Karadağ, Bulgaristan, 85, evli, öğrenimi yok, ev hanımı, Karackılavuz.
1985
k-15 Remziye Şentürk, Bulgaristan-Eskicuma, 35, evli, ilkokul Öğretmeni,
Kırkgözköyü, 1985.
k-16 Kadriye Arıcılar, Kumbağ, 45, evli, ilkokul, ev hanımı, Kumbağ, 1985
k-17 Hatice Kurt, Ahmedikli, 65, evli, öğrenimi yok, ev hanımı, Ahmedikli 1985
k-18 Bedriye Güran, Bulgaristan, 61, evli öğrenimi yok, ev hanımı Tekirdağ, 1985
KAYNAKÇA
17
Kostic, Petar: 1972, Kostic, Preklo Znacenje Godisnjih Obicaja, Beograd.
Prosic, Mirjana; 1976 , Obredna Praska u Srbijı, Teorijsko Hipoteticki Okvir za
proucavanje Poklada kao Obreda Prelaza Etnoloske Sveske I.Beograd
Antoijevic, Drogoslav;1979, Vitanjiske, Brumalije i Savremene Maskirane Povarke
Balkanskih Naroda Balcanica X, Beograd
Karadağ, Nurhan;1978, Karadağ, Köy Seyirlik Oyunları, Ankara
Fisher, Ernest;1985, Sanatın Gerekliliği, Ankara,
Nutku, Özdemir;1985, Dünya Tiyatro Tarihi, İstanbul
Cajkonovic, V.;1978, Mit Religija u Srba Beograd
Çay, M. Abdülhalnk;1990, Hıdrellez Kültür-Bahar Bayramı, Ankara
Köprülü, M. Fuat, Türk Edebiyatının Menşei, Millî Tetebbular Mecmuası