Author Topic: Benim Sevdam  (Read 4885 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Offline NeYzEn..

  • Member
  • **
  • Posts: 20
Benim Sevdam
« on: March 17, 2009, 04:57 »
Işığı görünce tütün sarısı irisinde belirip
Retinasında hüzünle ıslanan...
Gözümün yaşlı bulutlarından
Ağır ağır dökülüp
Ağlamaktan nasırlaşmış kirpiklerimden süzülen
Hırçın boranlara dönüşüp
Damlalarımı kimsesiz okyanuslarda yüzdüren
Deli dalgalarla mücadele edip
Başı boş limanlara günübirlik demirleyen
Yelkeni paçavradan yamalı,
Pusulasını şaşırmış gemi gibi başıboş
Ve sabırsızdır,
Benim münferit sevdalarım.
Dalından kopan yankıları sürükleyerek
Serin mavilerin kuytularında gizler.
Yorgun dalgaların kucağında
Yılgın kumsallara sürüklenen
Tek kişilik yüreğim
Soğuk ateşlerde buz olup
İçimi kemiren iliklerimde yanar...

Tek kıvılcımdır,
Közde kaybolup
Sözlerime sancılı izler bırakan...
Paslı külleri savurup
Fırtınaya dönen

"Sevdam"

Kararan bulutlardan şahlanıp
Yeri göğü titreterek
İnen şimşeklerin
Toprakta bulduğu huzura eşlik eden...
Kızıl toprakları önüne katıp
Engin denizlere akan nehirdir...

'Sevdam"

Kısık suslu rüzgar olup
Fırtınaya dönüşür...
Sevginin yanından bile geçemediği
Aşkın kıraç tarlalarında
Her metrekareyi santim santim dolanır.
Ne
Baba yadigarı
Mapushane köşelerinde karşılıksız sevgilere inatla
Üzerine sabırla işlenen
"Deli Sevdalara" yazılı gümüş tabakamdaki
Sarma tütünümün dumanıyla buharlaşır,
Ne
Market önlerindeki ekmek kasalarından çalınan
Soframdaki aşıma katık ettiğim
Haram lokmalarım olur,
Ne de benim O'na tavafım gibi
Boyun eğip
"Ay"a secde eden günebakanlar kadar ürker...

"Sevdam"

Dillere destan sefil şiirlerimde ağır başlı sözüm
Kırık plaklardaki Türkülerimde tekrarlanan nakaratlarım
Sabırsızlığımı sabreylediğim
Oltu Taşı kehribarım
Ve aşkı iki öpücük zanneden
Uzatmalı sevdalara fermanımdır

"Sevdam"

Gün olur bir çıra ile tutuşur
Gözde ateş, tende ısı olur.
Ucu paslı bir mıhla sabitlenip
Yayından fırlayan piç bir ok kadar
Kimsesiz...
Vurdumduymaz...
Serseri...
Bir o kadarda hızlanarak,

‘S'onsuzluğa ..........'S'alınan
.......'S'evallere
‘E'rdemliğe ........... ‘E'rişen
......'E'liflere
‘V'edalara ............ ‘V'erip veriştiren
........'V'uslatlara
‘D'ünyaya ............ ‘D'emlenip tatlanan
.......'D'efnelere
‘A'şka ................ ‘A'rbedelerinde ki
......'A'fetlere
‘M'utluluğa ......... ‘M'eyleden
.......'M'ehtaplara

Saplanır...

Mayınlanmış, aşk saatine sevgi kurulu
Patlamaya hazır sevdalara
Pimi çekilmiş bombadır
Zamanı gelir
Yıkar, darmadağın eder yürekleri
Sever, sevilir
Delirir...
Kaçıp gitmelere boyun eğmez
Susmaz, haykırır
Kızıverir...
Kimsesiz koylarda
Senli sensiz sevdalar da
Diner, durulur
İhtiyar balıkçının
Yıllanmış sandalında
Apansız susuverir...

NeYzEn..

Not: Bu çalışma eski bir şiirimi okuyan, fikrimin en derin, fikrimin en ince ve fikrimin en güzel gülü sayın Dilek Karaağaç'ın şakaklarıma dayadığı namlunun zoru ve ucundaki merminin zorbalığı sonucu ölümü değil şiiri seçmemden ötürü kalemlerimizden damlayan kanın sele dönüşmesidir...

Not2: Eski şiirimin güncel versiyonudur.