POMAKÇA’NIN YAPISI VE TARİHÇESİ
Pomaklar Osmanlı döneminde 15. yüzyıldan itibaren müslümanlaşmış Balkanlı bir topluluktur. Pomak tanımı önceleri Lofça, Plevne ve Teteven yöresinde Bulgarca konuşan müslümanları tanımlamak için ortaya çıkmıştır. Ancak Pomak tanımı Rodoplar yöresindeki Ahren müslümanlara, Makedonyadaki Torbeşlere ve Arnavutluk ve Kosovadaki Goran’lara da yaygınlaştırılmıştır. Ancak biz Pomakça dediğimizde Orta Rodoplar, Pirin ve Batı Trakyada konuşulan Pomak şivelerini kastediyoruz. Pomakça Bulgarca ve Makedoncaya yakın bir dildir.
Bulgarların bütün gayretlerine rağmen Pomakça uluslararası ortamda Bulgarca yada Bulgarcanın şiveleri değil, Hint-Avrupa kökenli bir slav dili olarak kabul edilmektedir. Gerçekten 19. yüzyılda Bulgar lehçelerinden standart bir Bulgarca dili oluşturulma çalışmaları yürütüldüğünde Rodop şiveleri dikkate alınmadığından gerek kelime haznesi, gerek fonetik vurgulamalar ve gerekse birçok gramer özellikleri açısından Pomakça ile Bulgarca arasından önemli farklar vardır.
Bulgar devletinin kurulmasından ve daha sonra Doğu Rumeli eyaletinin Bulgaristan’a katılmasından bu yana bir asırdan fazla bir zaman geçmiştir. Bu süre içinde sürdürülen resmi eğitim sistemine rağmen halen örneğin Zlatograd gibi yerlerin pomak şivesi Bulgarcadan çok farklıdır. Bir Bulgar vatandaşı Zlatograd Pomak şivesinin yarısından fazlasını anlayamamaktadır.
1877-1878 Türk-Rus savaşının başlangıcından itibaren ard arda gelen savaş dalgaları nedeniyle Pomakların üçte ikisi Türkiye’ye göç etmiştir. Genellikle kendi köylerinde yaşayan Pomaklar uzun yıllar boyunca kendi dillerini korumuştur. Ancak 1970’lerden sonra iletişim imkanlarının çoğalması ve köyden şehre göç nedeniyle Pomaklar giderek dillerini unutma sürecine girmişlerdir. Bugün için Pomakça artık 5. ve 6. nesillerini yaşayan Pomaklar arasında neredeyse kaybolmuştur.
Pomaklar açısından dilimizin kaybolması üzücü bir süreçtir. Bu nedenle giderek ölen son yaşlılarımız ağzından Pomakçanın derlenerek yazıya geçirilmesi önem arz etmektedir. Oluşturduğumuz bu sözlük tamamen amatör bir çalışma niteliğindedir. Pomakça şimdilik fonetik yani konuşulan bir dil olduğundan hazırladığımız sözlük de fonetik bir sözlüktür. Bundan sonra Dilbilimi kurallarına uygun şekilde hem Türkçeye hem de Bulgarcaya aşina olanlarca yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Pomakça sözlük çalışmalarımız 2001 yılında Manisa Beşpınar ve civarı köylerinde konuşulan Pomakça şive ile hazırlamış olduğumuz 1600 kelimelik “Naşın Reçnik” isimli sözlüğe dayanmaktadır.
Pomakça henüz yazıya geçirilmiş ve standart kuralları oluşturulmuş bir dil olmadığından bu konuda yazılmış eserler yok denecek kadar azdır. Ancak ikibinli yıllarda başlayan Pomak canlanış süreci içinde Pomakça derleme çalışmaları arasında tamamı amatör olarak bir kaç sözlük oluşturulmuştur. Biz çalışmalarımızda bu sözlüklerin bulabildiğimiz hepsini tarayıp sözlüğümüzün içine ekledik.
Çalışmalarımızda yüzlerce Pomak şarkısı “pesna”ları tarayıp birçok sözcüğü sözlüğümüze ekledik. Halen onbinlerin üzerindeki kelime haznesinden ayıkladığımız onbin civarındaki bu sözcük ile ilk sözlüğümüzü oluşturmuş bulunuyoruz. Aslında pek çok varyant kelimeyi tek saydığımız için onbinler dedik. Yoksa elimizdeki kelime haznesi çok daha fazladır.
Pomakça Hint-Avrupa dil ailesine mensuptur ve slav gramer yapısına sahiptir. Bu gramer yapısı Bulgarca ile birçok açıdan aynı olsa da, farklı yönleri de mevcuttur. Bulgar dilbilimcileri bu farklılıkları göz ardı etmek suretiyle Pomakçayı Bulgarcanın içinde eritmeye çalışmışlardır. Bulgarca ile Pomakçanın gramer yapı özellikleri daha sonraki çalışmalarımızın konusu olacaktır. Ancak bu konuda Bulgarska Diyalektologia isimli eserin Rodop ve Pirin şiveleri ile ilgili kısımlarının incelenmesi dahi bu konuda yeterli fikir verecektir.
Bulgar yetkilileri “Veliki Bulgarya” ideali doğrultusunda tarihi verilerin yanısıra linguistik verileri de çarpıtmaktadırlar. Pomakların Osmanlı döneminde zorla müslümanlaştırıldığı tezini ısrarla tekrarlamaları yetmiyormuş gibi, ayrı bir Pomak varlığının tüm gerçekliğini inkar etmeye devam etmektedirler. Halbuki Balkanlardaki Pomak varlığı etnik bilinciyle, kendine mahsus dil ve kültürü ile Osmanlı döneminin 5 asrı boyunca oluşmuş ve halen canlı bir şekilde yaşayan bir gerçekliktir.